Zor günlerden ilham aldığım,
Bir gecedeyim.
Bu geceler kısa,
Sevişmek lazım dört nala.
Aniden sokağa fırlıyorum
Az ilerde sokağın başında,
Üstüne titrediğim
İkimizin türküsünü
Dile düşürdün
Radyoda yabancı bir adam
Yabancı bir kadına
Sıradaki türkü sana gelsin diyordu.
İlk kadehte öpüyorum gözlerini
Sonra saçlarını
Sonra şiir kokusu boynunu
Aynalarda topluyorum mimiklerini
Yokluğuna sarılmanın
Bahanesi bu...
İnsan;
Bir yudum çayın sıcaklığına
Bir dal cigaraya
Herkesi, herşeyi, eksiyi, artıyı,
Sığdırabiliyor insan.
Romantik bir gecenin, mum ışığında,
İnsan; dediğimiz,
Kendi kişiliğine bile, inanmayan
Hayatın realitesinden uzak
Doyumsuz bir yaratık.
İnsan oğlu;
Kendi eksikliği ile yüzleşmeden
Mükemmeli arıyor
Bulduğu gün kaybedecek.
İşçi sınıfı bir şairim
Cebimde varla yok arası tütün sarması
Ellerim emek tarlası
Kendime yüklemişim
Bir bir bütün hüzünleri
Ruhumla besliyorum
Gelişi güzel, bir akşam üstü.
Gayr-ı ihtiyarî göz göze, gelmişliğin şakşınlığı.
Gözlerin gülümsüyor.
Genç bir adam,
Sol eli havada zafer işareti.
Devrim şarkıları mırıldanıyor
Şimdi adressiz mektuplar gibi
İsimsiz sokaklarda
Kapı numarası silinmiş, adreslere savruluyoruz
Kim bilir;
Belki iadeli ayrılıklarda kavuşuruz..
Kâh kahkahalı
Kâh ağlamaklı
Derindir vazgeçilmez
İstanbul şairdir, şiirdir, türküdür
Hayran bırakır




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!