Bir damla aşk,
Bir yudum sen.
Dol yüreğimin şarap bardağına,
Seni yudumlamayan dilim utansın.
Sen, bedenimin gitmek istediği yol,
Seni içime tıka basa doldurmaya çalıştığım; ve senin yerini yadırgadığın gün anladım: bazı şeyler zorlasan da olmazmış.
Meğer ben bu aşkta seni zorlamışım.
Affet beni; sevildiğimi düşünmüştüm, yanılmışım.
Oysa ne güzeldi gelişin; bir anda beni benden edişin.
Ellerimi arkama bile saklayamadan, yürek sicimiyle bağlayışın.
Gel, seni beni atalım adımızın yanından;
Biz olalım, bir şarkıda yan yana yazılsın adımız.
Notalar seni, sus işaretleri beni anlatsın,
Sen hep bana sus, ben hep sana şarkılar söyleyeyim.
Sonra, bir şiirin dörtlüğünde buluşalım;
Her satır seni, beni, bizi anlatsın.
Seni özlemiyorum artık,
Gel diye de beklemiyorum.
Galiba bittin bende,
Nasıl olduğunla da ilgilenmiyorum.
İyisindir elbet,
Yahut banane...
Şimdi yokluğunun ertesi...
Ve ben, sağ elimi sol elimden usulca çekip
Ayaza bırakıyorum.
Titrek bir umut,
Yalnız bir mutluluk,
Kangren bir acı...
Sokaktaki herkesi sana benzetiyorum
Saçı
Bakışı
Hatta gülüşü
Sen olan
Sen kokan yüzlerce insan
Git aklımı karıştırma adam,
Sen aklıma gelince benim elim ayağım buz kesiyor,
Sanki dili tutuluyor tüm kelimelerin,
Yuregimi zorluyor varlığın.
Oysa ben yeminliydim aşka,
İnanmıyordum hiç bir kalbe.
Aşk ne demek bilen var mı,
Zehir mi,
Yoksa ilaç mı?
Neden yakar,
Neden yakar da geçmez izi,
Hangi ateş böylesine kor bırakır?
Mani olmaya kalkma....
Bırak aşk seni anlatsın...
Duyursun yıldızlara gözlerinin ışıltısını...
Şarkılar fısıldasın kulaklarına...
Güneşi o sarı tenine kıskandırsın...
Bulutlarla sarmalasın bedenini....
Bir şarkının nakaratında seni arıyorum,
Bazen bir şiir oluyor varlığın,
Bazen bir nota.
Redif redif, uyak uyak, mısra mısra döküyorum seni o beyaz kâğıtlara.
Adının yanına en çok yakışan "adam" sözcüğüne takılı kalıyor dilim.
Siz İzmirlisiniz galiba. Ben de Aydınlıyım, hemşeri sayılırız. Birbirimizi takip etmeye yorumlamaya ne dersiniz?
Dost selamlar.