Ne olurdu sanki
Bir yağmur damlası olsaydım
Düşseydim kirpiklerine
Gözyaşınla bir güzel karışsaydım
Esen rüzgar olup yüzüne dokunsaydım
Savrulan saçından bir tel alsaydım
Aşk bir sızma halidir
Sessiz sedasız girer hayatına
Sızar iliklerine damarlarına
O bu işlerde adam akıllı mahirdir
Habersizce seni teslim alacaktır
Yaşantın içinde hiç anlamazsın bile
Hakkım kaldı çok övülen şu adalette
Haklıyım buna yer şahit gök şahittir
Engelledi konuşturmadı beni nezaketsiz
Günlüğe yazdıklarımın tamamı gerçektir
Şebnem tanesi kadar güzel kadın
Ah o varya hani senin yaşadığın uzak şehir,
Hayallerime tuzak olan şehir
Aslında söylenecek çok şey var ama
En güzel yıllarımı çaldı mı denir?
Bilmem ki başka nasıl söylenir
Bahar nasıl geçti anlamadık
Dolunay sanki bir şehrazat nur
Bir rüya mevsiminden geçtik
Havalar hafiften ısırmaya başladı
İsyanım nihayetinde bir titrek damladır
Gözlerimden ansızın dökülen
Solgun mevsimlerde ayrılıklara
Her daim bir kapı aralanır
Soğuk kış günlerinde sevdalar sonlanır
Seven bir yanda ağladığı ile kalır
O son bakıştan sonra menekşeler açmaz oldu
Hayattan aldığımız dersler oldukça pahalıydı
Bu yüzden dertli gönüller gittikçe fakirleşti
Farkındalık geliştikçe yürek acısı da arttı
Duygulara vurunca akşam ayazı
Buz keser yaralı yürekler
Özlediğinde devleşir zalim gurbet
Kabarır içindeki biçare hasret
Rüzgar olur haykırışlar kırar dalları
Nedense hep ters eser sabah rüzgarı
Yağmurlu Gecenin bir yerinde
Bir kağıt parçası içinde
Bir şiir sana gelse
Seni çok özledim dese
Sevda için ne yaparsın?
Sen benim en doğru bildiğim yanlışım
Tövbesi olmayan günahım
En açık ettiğim saklım
Uzak duramadığım yasaklımsın




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!