Vakit yokluğundan kalma kara kış;
Umudu sende tüketmiş, bir adım öteye gidememişim...
Gözlerimden boyasını akıttığın düşlerim sızıyor…
Ve ellerimden ihanete bulanmış ayak izlerin…
Her gece; bir CAN daha kendini asıyor pişmanlığın şahitliğinde
Ve her gün biraz daha tükeniyorsun yüreğimde,
Göz kapaklarını ne kadar devirirsen devir,
Boyu devrilesi yaraları kapatamıyorsun...
Kalp ölümü gerçekleşmiş bu aşkın..Defnedin meftayı...
-Hocam biraz daha mı bekleseydik,nasıl vardınız hemen bu kanıya..?
Üzerinden yetmiş iki saat geçmiş mirim,insan onca saat özlemez mi sevdiğinin sesini....
Hüzün de baki değildir elbet.
Çıkar kapından,eşiğinden bile geçmemeye yemin verir.
_____Gün gelir,mutlu olasın gelir....
"büyük insanlar küçük şeylerle mutlu olanlardır" demişti ninem.
o gün bugündür
simidin susamı,
hiç tanımadığım birinin selamı,
bir çiçeğin yeni açan yaprağı,
beslediğim martının teşekkür çığlığı,
Sen öykümün en saçma yerinde çıkıp gelen PRENS gibiydin.
O yüzden bu masalı mutlu sonla bitiremedin.
köhnemiş binalardan,kaldırımsız sokaklardan geçtim de geldim sana
naftalin kokulu yalnızlığımı raflara kaldır diye
Sen bana fukara bir cümle ol ama ölene dek ol
Onu zenginleştirmezsem namert olayım
Varın yok üç harf bir kelime olsun ama dilinden olsun yüreğinden olsun
Onu çoğaltmazsam namert olayım
Sen şimdi o uzaklara güveniyorsun değil mi.?
Sana sunulan imkanlarla sevgi satın alabileceğini sanıyorsun.
Doğduğun şehirden daha soğuk bir coğrafyada,
Kültürü buz tutmuş süzgeç yürekli bedenlerde ısınabileceğini düşünüyorsun.
Donuk suretlerde esprilerimi aramayacak,
Sarının binbir tonu saçlarda kokumu unutacağını umuyorsun.
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..