Sen'le Ben;
Akşın en yalın haliyle
Henüz tanışmamışken
Sevmiştik birbirimizi.
İki ayrı şehrin iki ayrı kalabalığında
Tövbesi kar etmez bir secdenin rükusundayım yar
Kıyama durmaya mecalim mi var
Ya sancıyan yanlarıma ‘alışırsın’ları öğret
Ya azada yeltenen ayaklarını ‘kalmalara’ diret...
Beş yaşlarındaydım,
Komşunun kızı “niye senin gözlerin o kadar güzel” diyerek hırsla beni
İtti, dizlerim ve avuçlarım çok fena parçalandı.
Ağlayarak eve geldim,ablam o halimi görünce hemen koştu.Bir yandan yaraları yıkıyor,bir yandan da kanı durdurmaya çalışıyordu.Sinirli bir şekilde “kendi düşen ağlamaz” dedi.
Ona düşmemin kendi hatam olmadığını söyleyemedim.Zaten kendim düşsem ağlamazdım ki.Ben hep başkalarının yanlışlarına ağladım.Belki de onlardaki pişkinliği,bencilliği, aymazlığı gözyaşlarımla bertaraf ederim sandım.Ama yanıldım.
Artık büyüme vakti sanırım.
Ve dedim ki kendime;
"Dili geçmiş zamanlardan kalma bir hasretlik büyütürsün değil mi yakınlarda olmayanının ıraklığına.
Oysa her bakan uzaklara dalan gözlerindeki acının yerine,güzelliğini gördü ve iltifatlar savurdu değil mi....?
Nafile...! ! !
Onların kurduğu hayranlık cümlelerinde nokta kadar değer yoktu ki; yüklemi bizzat SEN olan sessiz çığlıklarımın ünleminde...
Şimdi dilediğin kadar uzaklaş,kapat kulaklarını,yum gözlerini bensizliğe.
Çıkmaz bir sokakta bulursun kendini,
Başın önde, ruhun silik.
Yürürsün amaçsızca
Gidecek bir yerin olmadığını bile bile.
Nefes aliyorum diye sevinirsin
Bir gök ararsin kendine
Güneş daha bir fazla ısıtıyorsa yeryüzünü,
Gülüşün saçılmıştır.
Deniz her zamankinden daha çok parlıyorsa,
Gözlerin bulaşmıştır.
Rüzgar nazende nazende okşuyorsa doğayı,
Kokun saçılmıştır.
“Eklemlerim izin verdiği sürece seni sımsıkı saracağım” sözünün arkasında durmaktır ‘aşk’ .
Geçen onca seneye,etrafındaki onca kişiye,yüzünde beliren onca çizgiye rağmen tek bir çizgide yol,tek bir gönülde yer almaktır ‘aşk’.
Sözkonusu sen olunca tüm imla kurallarını hiçe sayıyorum .
Mesela sana bir şiir yazıyorum.
Senden ayrı yazılamayan ‘de’ oluyorum.
Aramıza ‘ile’ bile girmesin diye her boşluğu sevgimle dolduruyorum.
‘Ve’ den hiç bahsetmiyorum bile.
BİZ varken sen ve ben kelime istafıdır’ın en güzel göstergesi sanıyorum.
Tüm köşe başları ezberlenmiş,
Avlusuz, voltasız, avuntusuz bekleyişlerimde,
Sabrımı ‘sen’ nöbetleriyle nasıl tükettiğimi.
Tüm alıcı kuşlar uçmaktan vazgeçmiş.
Kim hüznünü yitirmişse, eteklerimde bulmuş.
Kör batmış gece, haramzade yüreğine toz kondurmamış.
Hayata incecik saç tekleriyle tutunmaya çalışan kadınlarız biz.
Ondandır incecik şeylere incinir,
İnceliklere meylederiz.
İncelikler ve incinmişlikler arasında gözyaşlarımızı tüketiriz.
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..