"Babamla beraberim amca." dedi yeğenim telefonda;
Diyemedim, "Artık senin baban yok kızım; o öldü.",
"İyi mi?" diye sordum,
Görmüş gibiydi,
"İyi." dedi ve güldü.
Çok zaman geçmiş dünkü görüşmemizin üstünden,
Belki bin yıldır anlık ayrılık, yardan dostundan.
Nasıl bıçak sırtıysa imanla küfrün arası,
Bir söz yeter gitmeye, insanın kalmaz durası.
Kardeşiz aslında kardeş olmasına,
Lakin,
İzin verdik kardeşin kardeşi öldürmesine;
Ortak olmadık sevincine yasına.
Aynı şeyler gelip duruyorsa herkesin başına,
Ya sen çok geç geldin dünyaya,
Yada ben çok erken.
Yollarımız kesişti,
Sen yaşamak, ben ölmek isterken.
Sen ömrüme ömür kattın,
Dua ediyorum:
Sadece sana iyi gelenler sarsın etrafını,
Kötü geleneler, seçsin başkalarının tarafını.
Bana ne mi olsun?
Hep korkuyordum seni kırmış olmaktan,
Sana geç kalmaktan.
"Özür dilerim, özür dilerim daha önce gelemediğim için."
Özür dilerim,
Her şey gibi, ilişkilerde,
Yalanlarla yürümez.
Yalandan doğru üremez.
Eceli gelmediyse,
Vakti tam dolmadıysa,
Doğrudan kimse ölmez.
Anlamadığı şeylerden de keyif alabilir insan;
Ancak,
Anlaşılmak için oluşturulmuştur her lisan.
Her ek lisan, ek bir insan.
Yokluğu büyük noksan;
Bir düş görmüşsün ,uğursuz;
Bana değil, suya anlat;
Su paklar, temizler, yıkar;
Yoksa, korkarım rüyan çıkar.
Sonra o sudan gözüne damlat.
Akan su temizdir ve temizleyicidir;
Anlamak için başıma geleni,
Deniz kıyısında,
Oturup bir dolgu taşında,
Düşüncelere dalmışım;
Uzun süre,
Öylece kalakalmışım;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!