Nasıl ki öğrendiklerini vardı bir öğreten
Öğreneceklerini de hâlihazırda var bir bilen;
Söz dinle!
Barışık ol kendinle.
Alakan olsun veya olmasın dinle,
Hesaplaş yatmadan kendinle!
Güneş geceye indi
Sıcak soğuğa döndü
Farsın ateşi söndü
Sönmedi sana aşkım
Yalnız başıma kaldım
Nüfusunun %99’u Müslüman olan bir ülke burası
Lakin iyi değildir çoğumuzun İslamiyet’le arası.
Hile-i şer’iye iyi değildir başkası için değilse
Hem hiledir hem şerdir herkes önünde de eğilse.
Cehennemin yakmaması için tatlı canlarımızı
Ahirete varmalıyız koruyarak imanlarımızı;
İnsana yakışan kurtuluş reçetesi şudur ki
Tam ve vaktinde kılmalıyız namazlarımızı.
Noksan kılmışsak namazlarımızı tamamlatabilirler,
Pasaportunuz var, vize de almışsınız
Döviz desen cepler dopdolu;
Uçak biletiniz tamam
Alana da geç kalmamışsınız
Gecikme gözükmüyor kalkış panolarında
Hava, sıcağa çalar ılık ve rüzgârsız
Azı şifa,fazlası ölümcül olan zehirin de sahibi olan Allah’ım,
Onları sakın yaklaştırma benim yanıma,
Azar azar zehir katanları imanıma.
Doğru iman ile döneyim sana,
Ki şefaat etme hakkı verilsin bana;
Realist:
Doğru gitmek doğru değil
Yamukların dünyasında;
Sırıtırsın,
Göze batarsın;
“Ne sırıtıyorsun oğlum pişmiş kelle gibi! ” derler adama;
Doktor değilim ama
Bin şey sayabilirim ölüm sebebi olarak;
İnsan,
Hastalanarak
Donarak
Yanarak
Yaradan’a bile sövülen bir şehirde,
Her türlü melanetin olduğu
Fakir ve güçsüzün hayvanla bir tutulduğu
Ve adaletin tümden unutulduğu,
Yazın ortasında bir gün, beş saat kala akşama
Kara bir kartal gibi süzüldü karanlık günün üstüne;
Aslı:
Hakkında ileri-geri konuşsun istemem kimse
“Temiz mi? ” diye kalbime bakmasınlar mümkünse.
Kenar açıklamaları:




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!