İnsan olsan,
İnsan kalsan,
İnsan ölsen;
Budur;bilsen.
Beni öldü kabul etsen olmaz mı?
Eskiden de,
İnsanlar bizim düşündüklerimizi düşündüler ,
Bizim hissettiklerimizi hissettiler,
Duyduklarımızı duydular,
Gördüklerimizi gördüler,
Bildiklerimizi bildiler;
Boş bir tuvalin önüne geçen ressamın,
Bazen sert,bazen yumuşak darbelerle,
Ve canının istediği renklerle,
Oluşturmaya başladığı resmin ne olduğunu,
Ancak biterken belki anlarsınız.
Bittikten sonra bile anlaşılamayan resimler çoktur;
Sen çıkmadan önce karşıma,
Tamda diyordum ki, her şey bitti, buraya kadar:
Erimeden dağlarımın tepesindeki son kar,
Ölümün kıyısında geldi buldu beni bahar.
Kurak topraklarıma Nisan yağmurları yağar,
Ben de bir insanım, inmedim gökten,
Senin gibiyim, etten ve kemikten.
Kırk günlük iken bıkınca sütten,
Kesilmişim anne memesinden.
Ayazı donarak,
Sıcağı yanarak öğrenmişim;
Yol ayrımıydı,
Ben sağa gittim,
O sola gitti;
Her şey o ayrımda bitti.
Yol vardı,
Akıl vardı,
Demeyesin diye,
"Unuttum ne varsa bildiğim,
Bilinmezlik deryası kaldı elimde;
Aşk ile her gün kapısını çaldığım,
Bir şarkı olarak kaldı dilimde."
Alışasın diye yokluğuma,
Aşk bir mevsimdir;gerisi dört,
Varlığı derttir,yokluğu dert.
İyi olup olmamam da umurunda olmayacak bir süre sonra;
Unuttuğu için unutulur insan .
Sakın kendini suçlayıp durma!
Yapması gerekeni yapar insan.
Eylül hüzün getirdi bu yıl,
Varırsak,bakalım ne getirir Nisan?
Kış ortası çok görülmüştür,
Aklıma sen geldin be Barışım,
Aklıma sen geldin;
Ve gözlerime yaş getirdin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!