İri bir çekirge idi karıncanın hediyesi Süleyman peygambere,
“Böyle hediye olmaz” dediler,”Zahmet etmişsin boş yere! ”;
“Siz,” dedi karınca,”Karışmayın. Kendinden duydum kaç kere
Asıl amaç tarafını belli etmektir; velev ki çekirgeyle bildire”.
Çok derinlerde saklı değilse eğer
Bir şekilde yılan duyar
“Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır”.
Tatlı dilli ne yapar o zaman?
Yılanın kafasını mı koparır?
Teşekkür eder yılana
Faniliğiyle barışabilirsek bedensel varlığımızın
Anlamsızlığı anlaşılır öfke ve korkularımızın.
Ölünce,
Otoliz, yani kendi kendini yeme başlar önce
Vücutlarımız patlayacak kadar şişince
Meçhul birince yazılmış bir falı çektirmektense bir tavşan veya güvercine
(Kimin için, ne zaman, nerede ve ne amaçla yazıldığı belli bile olmayan
Okunduktan sonra tekrar yerine konulan, belki de sahibini hiç bulmayan)
Boş yere para kaptırmaktansa yalancının birine ve hizmetçisi üç beş cine
(Saçı uzun, ağzı çarpık, yarım yamalak konuşmasıyla ilgi çeken bir kâhine)
Servet ödemektense anlamlandırsın diye kahve fincanındaki tuhaf şekilleri
“Su gibi aziz ol! ” demek:
“Nasıl susuz olmuyorsa yaşam
Sensiz de olmuyor paşam! ”
Demeye denktir.
(Lüzumsuz gibi görünen bir açıklama:
Paşa sembol burada, sanmayın erkektir.)
Sana
Senin tek bildiğin dilde
-senin dilin sevgice-
Mertçe
Erkekçe
Seslice
(Tıpkı senin yaptığın gibi)
Sevilen öldürür seveni
Öldürdün beni!
Biri balı çok sevdiğinden
Diğeri öyle olduğundan
Cemreler,
Olgunlaşıp mı düşerler,
Yorulup mu?
Toprak ve suya düşmeyi anladık ama
Havaya düşmek nasıl bir şeydir
Bileniniz var mı?
(Başkasına yazınca şiir olan şey
Sana yazıldığında küfür oluyor!)
Şiir yazsam ne yazar seni kırmışsam
Dillerimde diken var yaralar seni;
Sırf senin için gonca güller dermişsem
Aşk; dün,elde açılmış ev baklavasıydı
Tadına bakmadın,oysa tam sırasıydı.
Tavında dövülür demir
Aşk tazeyken yenir!



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!