Hapishane…
Sessiz bir yankı duvarlarda,
Demir kapı ağır, soğuk,
Her kapanışında umutları boğuk.
Ranzada uzanır yorgun beden,
Ne ise derdim, odur ahvâlim,
Gizli değil, aşikâr hâlim.
Dost meclisinde suskun dilim,
Yana yana tüter hâlim var.
Bir sevda ki düşmüş gönlüme,
Ya düşersem diye korkuyorum gözlerinden,
dipsiz bir deniz gibi derin,
bir mavilikte kaybolur gibi,
sularında yitip gitmekten çekiniyorum.
Ya uçup gidersen?
Senin şiirini en güzel kafiyeler bile yazamaz,
dizi dizi dizilse de yıldızlar gökyüzüne.
Senin sesin gibi fısıldayamaz rüzgar,
dokunamaz tenime geceyi saran serinlik.
Bin sözcük bile yetmez anlatmaya seni,
bir kez ihanet eden, sevdayı bilmez derler.
bir ömrü yakar da, külüne bakmaz derler.
yeminleri unutur, hatayı sende dermiş.
göz göre göre kırar, kırdığını süsler derler.
Yazayım unutmasın, kalem aradı elim,
Şimdi uzaktan bakan, kalbi kırılmış elim.
Geceye dert katarım, yıldız suskun bu gece,
Bir nefesle yakarım, yüreği küskün hece.
Dert bende kaldı, söyleyemedim,
Gönlümün yangını, söndüremedim.
Yar diye bağlandım, yüzüme bakmaz,
Bir ömür sevdim de güldüremedim.
Yollar uzun, yollar yokuş,
ırtına kopar dağlar başında,
Savurur yüreğimi kışında.
Bir yanım hasretle dolu,
Bir yanım dargın, yolunda.
Ah fırtına, esme üstüme,
Herkes beni dertsiz gamsız sanıyor,
Bilmezler içimde ne dertlerim var,
Ben derdimi kendim sarar, ağlarım,
Muhannete muhtaç olmam, kendi yaramı sararım.
Gönlümde fırtınalar kopar durmadan,
Dert yağmuru yağdı yine gönlüme
Yollar hep karanlık, umut solgunum
Ne bahar geldi ne güneş yüzüme
Sevdayı unuttum, hüsran doluyum.
Yâr diye sarıldım bin bir yalana




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!