Evler hangi karanlıkta
İçten yanar ışıkları?
Volt 110,220
Kaçar mumluk ampuller
İdare lambaları
Benim oralarda hiçbir işim yoktu
Şeytana uydum
Aç ahtapotlar kaynaşırken dipte
Kaypak kalabalıkta sürükleniyordum
İnce yüzünüzde üzgünce bir bakış
Bölün bölün kaç parça, evleri düşün
Dayanılmaz özlem uzaklara.
Önlenmez korku: Ölüleri düşün!
Sonra bu kafayla yürüttüğün işin!
Saçlarda akları nasıl saklamalı
Biz o tutsaklığa
Uzakta düştük,
Döneriz kendimize
Yeni tuzaklarda.
Öyle değerli iğne
Gerekliydi uzaklarda bunalınca
İkinci ev!
Hatırla ilk girmeni
Bir otel, bir park, hatta sokaklarda
İkinci ev!
Şu beyaz köpüklü deniz,
Hayra alamet değil.
İskele gazinosu erkenden
Işıklarını söndürdü.
İnsansız caddelerde
Suçtur uzun yaşamak
İntihar
Batı için geçerli.
Ne denir
Bir ıstampa ve mühür
Gözler, çekmeler ona göre
Zaten dar
Kalmasın geldiğinde
Hepsi dolmuş olsunlar!
Çok sıkıntı - -
Ömrüm böyle geçti
Karşıda bir duvar
Üstelik ben değildim
Oynatan gölgeleri.
Dikilmiş gözlerim
Üstünüzde gözleri
Camlar ardından yaşlı
Bakar
Tanır gibi sizleri.
Ya da beklerler, siz
Behçet Necatigil tabiri caizse şiirimizin ordinaryüs profesörlerinden. Edebiyatla çok içli, dışlı bir insandı. Edebiyat onun tam anlamıyla hayatıydı. Böyle bir şair, bir daha dünyaya zor gelir.