Yüreğinle dokunduğun bir bedenin kokusu avuç içlerine siner ve dudaklarına tadı... Bir ömür boyu koklayıp tadarsın ilk gün tazeliğiyle... İçine bir sızı düşmüş olsa bile...
Öyle zaman olur söylemek istediklerini söyleyebilmek dünyanın en zor işi oluverir. Dilinin ucuna gelip geriye giden sözler boğar seni. Yutkunursun. Bir şeyler söylemen gerektiğini bilirsin dilin dönmez. İçinde koca bir dünya büyütürsün. Yıkık dökük duyguların düşünmene engel olur, susarsın sustukça için acır. Yaşarsın sadece gittiği yere kadar diyerekten...
Dalıp gittiğim gözlerin var ya, hiçbir şiir söndürmüyor dalgınlığı... Tarifi imkânsız satır aralarına gizlerken yalnızlığını, bir kez daha dalıp gidiyorum gözlerinin uçurumlarına olan tutsaklığımla...
Son yazdıklarını okudukça, tepeden tırnağa bir sen geliyor üzerime ve seni giyiniyorum. Yağmurları bile hüzün kokan bu şehrin en kuytu köşelerini arşınlarken, senden ayrı kalmanın acısını yutkunuyorum. Farklı düşündüğüm zamanlarıma eklemiş olduklarım tükendikçe gözlerimin önünde, gecelerden seni gündüzlerden beni bulmasını diliyorum…
Çok uyanık görünmeye çalışma, saf ve temiz kalbin seni ele veriyor. Git istersen başka yağmurlara kurban et kendini, başka rüzgârlar tarasın saçlarını ve çok başka güneşler dokunsun tenine... Oysa sen kendinden sıyrılmadıkça; yalancı baharlar seni gölgeleyecektir ve sen aydınlığını görmeden yaşayacaksındır. Yağmura hasret topraklar gibi…
Yüreğinde s/akladıklarını
Tek sen bilirsin
Hiç kimselere söyleyemediklerin
Seninle s/aklanacaklardır
Senin istediğin ölçüyle
Duvara vurulan sıva
Vakti gelince düşer
Sen yinede mala ol
Gözlerinle tut düşeni
Gittiğin zaman ardın sıra bıraktıklarını çok düşünmekte yersizdir.
Düşünen gitmez, gidenin sonu da bellidir…
Solgun bir resme sığacaksın…
Sırf seni anlatıyor diye ötekileştirdiğim şiirlere ihanetin bedeliydi aşkın…
Bu günah kimsesiz yağmurlara mahkûm edilmiştir…
Senden sonra yazılıp, ötekileştirmek üzere…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!