Olur ya bir gün gitmek istersen, haber ver gittiğin yerlerden.
Unutma bir bekleyeninin olduğunu eski günlerden...
Seni sensizliğinde sevmek daha güzel, senin yanında yediğim darbelerden sonra... Dedi ve gitti... Ardın sıra bir çift göz izledi gidişini, bir kuş sonsuzluğa kanat çırptı. Bir gelincik küstü boyun büktü. Bir şarkı tekrar tekrar dinlendi kasetçalarda. Bir şişe tüm dertleri alıp götürdü. Kimseler yoktu. Hazin bir ayrılış hikâyesi filmlere konu oldu. İzleyenler izledi sadece ve sadece birisi yürüyüp gitti... Kimseler bilmedi kim olduğunu, sessizdi zaman ve mevsimler onsuzluğu yaşıyordu. Ah perdeler bir hayatı gölgeler...
İsimsiz şiirler yazıp boş şişelere atıyorum. Denizi olmayan diyarlara gitmeyeceğini bildiğim halde; yüreğimle yoğurup gözlerinin nehirlerine katıyorum...
Yalnızlığına merhem olup, gölge vurmuş düşlerine güneş olmak var işin içinde...
Beraberinde götür yalnızlığını, paylaşılmak istenilmeyen düşler içine katılma sessizliğinle…
Sesinin değdiği anlık titreşimler, gülüşlerine dayalı ötesine örülü duvar. Kendine kattığın dünya kimsesiz ve çekmek istediğin yüz kararsız. Sessizce çıkıp gitmeli, sabahları görmeyen düşlerden… Ya güneş olup doğmalı, ya girdap içinde boğulmalı…
Sana ulaşmanın bu kadar zor olduğunu söyleseydin
Gidiş dönüş alınırdı biletler…
Geciktik kendimizden ve birçok şeyden... Masum bilinen tertemiz duygularımız kirlendi çirkef dünyanın kabullenilmesi zor gerçekleri karşısında... İsteklerimiz bastırılması zorluk duvarlarının altında ezilmiş kaldı. Küçücük bir ışığa mahkûm yüreklerimizle iç içe olmayı öğrendik hiç istememiş olsak bile...
Mesafelerin önemi yoktur sınırı çizili kalpler için... Yaşadığın ölçüyle eşdeğer hissettiklerimiz. Hasat bekleyen ekin, sürgün veren ağaçlar gibi... Yaşamak isteyip yaşayamadıklarımızın boy aynalarına boş bakışlarımızın. Bir bütünün içine kurulu cevabı zor sorular yumağı...
Sarılıp üzerine ört zamanı
İçine bizi de barındıran yanlarıyla
Sessizce gelsen diyorum. Sessizliğin kulağıma fısıldasa geldiğini… Gün çekilmiş olsa mahremiyetine, ötüşen kuşlar yuvalarına… Caddeleri kaç kayboluşa tanıklık etmiş bu şehir bizi hapsetse içine, kaybolup gitsek şehrin şahitliğiyle…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!