1-
Şimdi gözlerin uzaklara dalmış, yüreğinde çırpınan kuşlar, zihninde canlanan bir melodi, unutmayı istediğin ne varsa hatırlanışı, şimdi kendi içine dönük yalnızlığının sesi içinde; çıkışı olmayan bir sürüklenişin izlenişi… Her şey şimdi içinde ve hiçbir şey şimdi değil…
2-
1-
Bana, beni anlayacak birileri lâzım,
sorgulamadan beni ben olarak kabullenecek,
miladım olduğunu bilip,
Geçmişin tozunu üfleyip giden...
1-
En olmaz zamanların içinden bakıyorsun
Kirlenmiş düşlerimin dokunulmazlığına
Masumiyetini yitirmişliğim eklenirken
Gizlenmişliğinde şiirlerin sonsuzluğuna
1-
Güzel şiirler sessizlikte yazılıyordu
İçine sen katıldıkça güzelleşen
2-
1-
Biraz akşam
Akşamın içinde çokça sen
Ve biz yokça ama iç içe oluşumuzla
Sonra geçip giden aşktı deriz
1-
Sonra gözlerin gelir aklıma
Daha sonra dokunurken ellerine
Yıldızları düşürdüğümüz geceler
Sabahına güneşi uyandırışımız
Dokundum gecenin bir vakti düşlerine
Yıldızlar kayıp giderken gözbebeklerinden
Göğüs kafesimin çatırtısını duyduğum
Kalbimin orta yerinden yırtılırcasına çıkışına şahitliğimle
Mideme uzanan o uzun sancılı yolculukta
Bilmek istediklerim, sende gördüklerimdi.
Ne eksik, ne fazla oluşuyla...
Hayatın sunağında bize bahşedilen yaşadığımız.
Sen gözlerinde şiirler büyüten kadın!
Hangi mısrada tutsak kaldın ki;
Ve sonra özlemenin getirdiği sancıları yazdım
Benimsin dediğim kadınım
Seninle bir bütünün içine yer etmişliğimizle
Nasıl bir duygudur böylesine beni kendine çeken
İsmi konulmamış saflığıyla hissettiğim
Gerekirse giderim demiştim. Gittim.. Ardım sıra yürüyen dağları ezip, gölgesini kefen giyen denizlerin içinden çıkarak… Bir boşluğun yansımasıydı rengin, düşüne orak değmiş. En çok dokunmaya kıyamadığım ellerine kanadım. Kanattım bir ömrü, sorgusunda infaz edilen yarın sayfalarından... Sonsuzluğa uzanan merdivenlerin basamakları eksildi ayaklarımın altından, düştüm. Şehirler yandı gözlerime, ağardım sabahların yalancı itiraflarına…
Gittim. Benim olandan, benden koparılan yanlarımı heybemde sürükleyerek… Zordu anlatılamazlığın karşı kıyılarına kürek çekmek, susadım sulaklığında… En zor olanı, öldüm bir sesin duyulmasıyla… Ah ikizim, esirdir yangınlara düşen cıvıl cıvılım…
En son duruşumu başında yitirdim. Sesim düştü bir yar’a, geçmişin yaprak dökümleri dillendi. Aldırmayışın yankısına ayak direyen ömrüm döküldü ellerime, ellerinden… Sesimin rengi, sessizliğinde nakış işledi türkülerin yanıklığıyla… Estim gecenin solunulmaz nefesine, titredim. Ben geceyi bilmedim. Gecenin sessizliğinde yolumu yitirene değin…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!