Kendi içinde verdiğin bir savaştı bu. Ne galibi belli, ne mağlubu… Tek gerçek, senden kopup gidenlerdi. Zaman geçtikçe derinden hissettiğin yokluk hissi ve unutulmuşluğun süreğenliğine adanışların… Hayatını kurduğun denge yitip gitmiştir ve ayarı yoktur zamanın gözlerinde… Kabullenmiş olduğun yâda mecbur kaldığın yaşam döngüsüne uydurursun kendini hiç istememiş olsan bile…
Şimdi, sana beni anlatsam, ortaya sen çıkar
Seni benden çıkarsam, ben ortadan kalkar
Senin şerefine diye kaldırsam kadehi
Yarasın ayrılığa dediğini duyar gibiyim
Yarasın o zaman yalnızlığa
Biz seninle aşka soyunmuş
Bedenleri giyinik ruhu çıplak yalnızlıklardık
Kimin kimi giydireceği sorulmayan yanlarımızla
Ihlamur kokulu saçlarını
Tarayıp giderken rüzgâr
Patika yalnızlığıdır
Issızlığıyla seni düşünmek
Biliyorsun yazamadığımı
Ama biliyorsun yaşadığımı
Kaç geceye seninle bağlanıp
Masa üstü kâğıtlara
Adını kazıyıp uyandığımı
Seni hayallerimi bitirdiğin yere asıyorum
Orada kal sessizliğinle boğul diye
Resimlerden gülüşlerin göz kırparken
Meraklı bakışlardan çekip alıyorum
Aşkının tüketildiği başka bedenlerden bakarken
İçimde solmuş bir resmi
Çekip alıyorum kanatarak
Boyası akıyor gözlerinden
Üşüyen yanımsın
En sıcaklığıyla dokunurken düşlerime
Ellerinden kayıp giden benliğin
Arasına mekik dokuyan
Beni özledin mi?
Diye sordu.
Cevap veremedim
Çünkü
Hiç unutulmadığını açıklayacak bir kelime yoktu.
Ellerime bak anlarsın dedim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!