Asaf Eren Türkoğlu Şiirleri - Şair Asaf ...

Asaf Eren Türkoğlu

Bazen bir yabancının gözlerinde kaybolmak istiyorum.
Ne geçmişi bilsin, ne de kim olduğumu.
Sadece şu anı okusun üzerimden, satır satır.
İçimde susturamadığım sesleri duysun mesela...
Ama yargılamasın, sadece anlasın.
Bir omzun, bir kelimenin, bir suskunluğun iyileştirici gücünü anlasın.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Kendimden verdim, kendimi tükettim, en çok da kendime zarar verdim. Herkes için bir şeyler yapmaya çalışırken, kendimi unuttum. Herkes mutlu olsun diye sustum, görmezden geldim, dayanırım sandım. Ama dayanamadım.

Bir gün fark ettim ki, ben artık ben değilim. Aynaya baktığımda tanıdığım biri yok karşımda. O eski neşem, o eski hayallerim, o içimde taşıdığım umut… Hepsi birer birer eksilmiş. Ve en acısı ne biliyor musun? Bunun farkına vardığımda, artık çok geçti.

Kendimi bitirdim… Ama en kötüsü, kimsenin bunu fark etmemesi. Herkes benden almaya devam etti, ama kimse geri vermedi. Şimdi yorgunum, kırgınım, tükenmişim.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bazen durup düşünmelisin; hayatın koşuşturmacasında kaybolurken, kendini unutuyorsun. Her şeyi çözmek zorunda değilsin, bazen sadece durup nefes alman yeter. İnsanlara hayır demeyi öğren; çünkü senin sınırların, kimsenin suistimal edemeyeceği kadar değerlidir. Hatalarını kabul et, ama kendini suçlama; çünkü büyümek, düşmekten korkmamakla başlar. Sevdiklerine değer ver, ama kendini kaybetme; unutma, kendi içindeki huzur, dışarıya yansıyan en güçlü ışık olur. Ve en önemlisi, yalnız kaldığında kendinle barışık olmayı öğren; çünkü hayatın en uzun yolculuğu, kendi iç dünyana yaptığın yolculuktur. Kendine inan, küçük adımların bile büyük fark yaratır.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Herkesi mutlu etmeye çalışırken kendini unuttuğun oldu mu hiç? Gülümsemeler dağıtıp içten içe tükenmek… Herkes için bir şeyler yaparken, kendin için hiçbir şey yapamamak. Bazen öyle zamanlar gelir ki, aynaya baktığında tanıyamazsın kendini. Çünkü seni sen yapan duyguların birer birer kaybolmuştur. Kırıldığın yerde susmuş, sevildiğini hissetmediğin yerde kalmış, değer görmediğin halde çabalamışsındır. En sonunda anlarsın: Kendine verdiğin değeri başkasından bekledikçe, sadece yıpranırsın. O yüzden bir yerden sonra durman gerekir. Çünkü herkesin yükünü taşırken, kendi kalbini ezersin. Ve ne yazık ki çoğu zaman, kendine en geç sıra gelir.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bazen insan, kendi içinde kaybolur… Dışarıya karşı güçlü görünür, gülümser, konuşur, hayatına devam ediyormuş gibi yapar. Ama içindeki sessizlik öyle derindir ki, kimseye göstermek istemezsin. Çünkü en çok, anlatamadığın duygular ağır gelir. Herkes seni anladığını sanır, ama kimse içindekileri bilmez. Ve sen, kendi sessizliğinde boğulursun… O kadar ki, bazen kendine bile yabancı gelirsin.

Bir gün fark edersin; en çok acı, yalnız kaldığında gelir. Kalabalıklar arasında bile yalnızsındır çünkü ruhun hiç kimseye ait değildir artık. İnsanlar seni gülerken görür, konuşurken duyar… Ama senin için hiçbir şey aynı değildir. Her adım, her nefes, hep bir eksiklikle atılır. Çünkü kaybolmuş bir parçan hâlâ oradadır; geri dönmesi mümkün olmayan bir yerde.

Ve zamanla alışmayı öğrenirsin… Ama bu alışmak, kabullenmek değildir. Sadece susmak, yürümek ve nefes almak zorunda kalmaktır. İçindeki kaybolmuş benliğinle baş başa kalırsın. Kimse anlamaz, kimse bilmez. Ama sen her gün, kendi sessizliğinde kaybolmaya devam edersin. Ve bu kayboluş, en çok da seni tanıyanların fark edemediği bir yalnızlıktır.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Keşke hep çocuk kalsaydık… İçimizde kırgınlıkların, hayal kırıklıklarının, yorgunlukların olmadığı o zamanlarda. En büyük derdimiz dizimizdeki yara, en büyük kaybımız elimizden düşen bir oyuncak olsaydı.

Keşke hep çocuk kalsaydık… İnsanların sözlerinin ardında başka niyetler aramadığımız, sevgilerin karşılık beklemeden verildiği, affetmenin bu kadar zor olmadığı o güzel günlerde yaşasaydık. O zaman dünya daha renkli, daha sıcak, daha gerçekti.

Büyüdükçe neyi kaybettik bilmiyorum. Ama sanki en masum hâlimizi geride bıraktık. Şimdi gülüşlerimizin ardında hüzünler, sessizliklerimizin içinde fırtınalar var. Eskiden koşarak gittiğimiz yollar, şimdi ayaklarımızı geri çekiyor.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bazen düşünüyorum da… keşke seni bu kadar çok sevmeseydim. Belki o zaman bu kadar acımazdı içim, bu kadar öfkeyle karışık bir boşluk bırakmazdı gidişin. Oysa her şeyin fazlası zarar derlerdi ya, ben seni severken kendimi unuttum. Her sabah seni mutlu etmenin yollarını ararken, kendi mutsuzluğumu görmezden geldim. Senin her cümlene anlam yüklerken, kendi sustuklarımı yok saydım. Çünkü senin gülüşün benim için bir ödüldü, senin varlığın bir mucizeydi. Ama o mucize bir gün canımı yaktı. Şimdi geri dönsen ne değişir bilmiyorum… Belki hâlâ kalbimde sana ait yerler vardır, ama artık o yerlere ulaşamazsın. Çünkü ben artık kendime dönmeye çalışıyorum, senin gölgenin dışına çıkmaya… Ama bazı gölgeler vardır, güneş açsa da eksilmez. Seninki gibi. Seni hâlâ seviyor muyum bilmiyorum ama sana hâlâ kırgınım, bunu biliyorum. Ve içimde bir yer, hâlâ "keşke seni daha az sevseydim" diyor. Çünkü az sevseydim, az eksilirdim. Az güvenir, az yanılırdım. Ama çok sevdim… En büyük hatam da bu oldu.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Gülümsediğimde herkes iyiyim sandı, sustuğumda gurur yaptığımı düşündüler. Oysa içimde fırtınalar kopuyordu, anlatamadım. Çünkü anlatsam da anlamayacaklardı. En yakınımda olanlar bile, yüzümdeki ifadeyi çözemediler. “Sen güçlüsün” dediler… ama kimse güçlü olmam gerektiği için güçlü durduğumu fark etmedi. Kimse gece uykusuz kaldığım sebepleri sormadı, gündüz yüzüme yerleşen sahte tebessümün altındaki yorgunluğu görmedi. Herkes bir şeyler bekledi benden; anlayış, sabır, dayanıklılık… ama kimse dönüp de “Sen nasılsın, gerçekten iyi misin?” demedi. Zamanla öğrendim: insanlar seni görmek istedikleri gibi görür, anlamaya çalışmazlar. İçimde çığlıklar varken, dışarıdan sessiz sandılar beni. O yüzden yavaş yavaş kapattım kendimi. Sessizliğimi, en güvenli liman bildim. Çünkü ne zaman içimi açsam, fazlasıyla eksildim. En sonunda kabullendim… kimse beni gerçekten tanımadı. Ve belki de bu yüzden, ben de artık kimseye kendimi anlatmıyorum.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

İnsanları tanıdıkça bir gerçeği daha net anlıyorsun: Kimse göründüğü gibi değil. Herkesin içinde sakladığı bir taraf, söylemediği bir gerçek, gizlediği bir hikâye var. O masum gülüşlerin ardında kimi zaman büyük bir bencillik, kimi zaman derin bir çıkar saklı.

Birine güvenmek istiyorsun. “Bu kez farklı” diyorsun. Ama zamanla o maskenin düştüğünü görüyorsun. En saf sandığın insanlar bile, yanlış bir zamanda seni hayal kırıklığına uğratıyor. Ve işte o an anlıyorsun, kimse sandığın kadar masum değil.

Herkesin kendince bir savaşı var, evet. Ama bu savaşlar bazen başkalarına zarar verecek kadar acımasız oluyor. Seni en güvende hissettiren bir dokunuş, bir bakış bir gün seni en çok üzen şey olabiliyor. İnsanlar değişiyor ya da belki de hep oldukları kişiyi saklıyorlar.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Çok şey düşündüm, çok şeyi kafama taktım. Kim ne dedi, kim ne yaptı, kim ne hissetti… Ama artık bitti. Şimdi içimde bir boşluk var ve garip bir huzur. Çünkü anladım ki, insanları umursadıkça kendimden uzaklaşıyorum.

Bir zamanlar herkesi düşündüm. Kırılmasınlar diye sustum, üzülmesinler diye kendimi üzdüm. Anlamaları için bekledim, kıymet bilmeleri için verdim, verdim… Sonra bir gün fark ettim ki, ben herkes için var olmuşum ama kimse benim için olmamış.

O yüzden artık kimse umurumda değil. Kim ne düşünüyor, kim ne söylüyor, kim ne istiyor… Beni ilgilendirmez. Çünkü ben kendimi bitirirken kimse dönüp de “Sen iyi misin?” demedi.

Devamını Oku