Asaf Eren Türkoğlu Şiirleri - Şair Asaf ...

Asaf Eren Türkoğlu

Kötü gün yok, kötü insan var. Çünkü en ağır yük, zamanın getirdiği değil, insanların bıraktığıdır. Bir söz, bir tavır, bir ihanet… Bunlar, bir günü kötü yapmaz. Ama insanın içini, ruhunu, inancını kemirir.

Hayat, kendi başına nötrdür aslında. Sabah güneş doğar, gece karanlık çöker. Ama aradaki boşluğu dolduran biziz; bizim seçimlerimiz, sözlerimiz ve davranışlarımız. O boşluğu iyilikle dolduran da var, zehirle dolduran da. Ve ne yazık ki, her zehrin izini temizlemek o kadar kolay olmuyor.

Kötü gün yok... Çünkü bir gün kendi başına ne yapabilir ki? Bir gün seni incitemez, bir gün seni yalnız bırakamaz. Ama insanlar bırakır. Umutlarını yerle bir eden, güvenini yıkan, kalbine soğuk bir bıçak gibi saplanan da onlardır.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Benim yüreğim küçük, ama sevgim büyüktü. Sana yetmek için her şeyi göze alacak kadar cesurdum. Küçücük yüreğimle, dünyayı sığdıracak kadar çok sevdim seni. Ama anladım ki, senin kalbin benim sevgime kapalıymış.

Seni sevmek, bir çocuğun masumiyetini taşıyordu içimde. Hesapsızca, karşılık beklemeden sevdim. Bir gülüşünle dünyayı unuttum, bir suskunluğunla kendimi kaybettim. Ama sen, bu sevginin ne kadar saf olduğunu görmedin.

Küçücük yüreğimle, seni sığdırmaya çalıştığım her boşlukta biraz daha eksildim. Çünkü sevgim büyüdükçe, sen daha da uzaklaştın. Ne sesimi duyabildin, ne de gözlerimdeki çaresizliği fark edebildin. Sana ulaşmaya çalışırken, kendimden uzaklaştım.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bir yangının içinde gibiyim, ama alevler yok, sadece küller. Ellerimle topladığım her parça, dağılmak üzere… Her nefesimde içime dolan bu kül, ciğerlerimi yakıyor. Gözlerim ne kadar uzağa bakarsa baksın, ufukta bir umut göremiyorum. Gökyüzü gri, güneş ise bir hayalden ibaret. Yollar belirsiz, adımlarım yorgun. Sanki her şey ağır çekimde ilerliyor, zaman bana karşı donmuş.

Kalbim, bir zamanlar yeşil olan bir bahçenin şimdi bir çorak toprak parçasına dönüştüğü gibi kurumuş. Bir yağmur bekliyorum, içimdeki bu yangını söndürecek bir rahmet. Ama gökyüzü sessiz, bulutlar hareketsiz.

Rabbim, her şey kül oldu, ama ben senin rahmetinle yeniden filizlenmeyi bekliyorum. Senden başka kimse bu çorak toprağı yeşertemez, senden başka kimse içimdeki yangını söndüremez. Ne olur, bana yardım et.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Ayaklarına güller sereyim Leyla,
çünkü başka nasıl anlatılır bir sevdanın ağırlığı?
Güller kadar narin, dikenleri kadar acı.
Her adımında bir hikâye, her adımında bir yara...

Sana ulaşmak, çölde su bulmak gibiydi.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Meğer gözümde ne çok büyütmüşüm seni. Her sabah adını anmakla başlıyordum güne, sanki nefesim senin varlığınla anlam buluyordu. Kalbimde devasa bir yer işgal ettiğini sanmışım, ama aslında boşluğu kendim doldurmuşum. Gölgenin altında nefes almayı tercih etmişim, güneşi görmeden.

Yokluğunla anladım, seni değil, yalnızlığı büyütmüşüm içimde. Zamanla fark ettim ki, kalbimde açılan yara senin gidişin değil, kendime yüklendiğim beklentilerin acısıymış. Sanki gitmeyi sen seçmemişsin de, ben seni kaybetmeye karar vermişim.

Şimdi sensizlik, içimde yankılanan bir sessizlik oldu. Bir serap gibi geçmişsin ömrümden; varlığını hayal etmişim ama yokluğunla uyanmışım.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Mutluluğu hep bir sonraki durakta bekliyorsun, değil mi? Sanki bir yere varınca her şey düzelecekmiş gibi. “Biraz daha sabret,” diyorsun kendine, “biraz daha dayan.” Ama farkında mısın, her “biraz daha” dediğinde hayat biraz daha geçiyor.

Kendini tamamlanmamış hissettiğin her anı, bir gün gelecek diye beklediğin “o ana” kurban ediyorsun. Oysa mutluluk yarım kalanları tamamlayarak değil, her eksik haliyle kendini kabul ederek başlar.

Mutluluğu başka bir zamanda, başka bir yerde aramaktan vazgeç. Çünkü bazen hayat, “bir gün” değil “bugün” yaşanır. Belki mükemmel değil, belki eksik, ama gerçek. Bugün sahip olduklarına tutun ve kendine izin ver, mutlu olmayı daha fazla erteleme.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Her sabah aynı maskeyle başlıyorum güne; gülümsüyorum, konuşuyorum, kalabalıklara karışıyorum… Ama içimde kocaman bir sessizlik var. Mutluymuş gibi davranmak, acımı gizlemekten daha yorucu artık. Çünkü herkes yalnızca dışarıdan bakıyor, kimse içimde kopan fırtınaları görmek istemiyor. "İyiyim" demek öyle kolaylaştı ki, neredeyse kendim bile inanmaya başladım. Ama geceler çok dürüst… Kimse yokken suskunluğum yankılanıyor duvarlarda. Gözlerimi kapatınca yüzümdeki sahte tebessüm düşüyor, gerçek ben kalıyor geriye: Yorgun, kırık, sessiz. Belki de bu yüzden en çok kendime yabancılaştım. Çünkü ne hissettiğim gibi yaşayabildim, ne yaşadığım gibi hissedebildim. Şimdi yalnızca alışkanlıktan yaşıyor gibiyim… Ve inanın, mutluymuş gibi yapmak, mutsuz olmaktan daha fazla acıtıyor insanı.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Nasılım biliyor musun? İçim dolup taşarken dışarıdan sakin görünüyorum. Gülüşlerim var, ama her biri bir kırgınlığın üzerine kurulmuş. Konuşuyorum, ama cümlelerimin arkasında söyleyemediklerim duruyor. Beni anlamalarını beklemiyorum artık. Çünkü insanlar hep gördüklerine inanır, hissettiklerine değil.

Nasılım biliyor musun? Bir yanım hala umut dolu, ama diğer yanım tükenmiş. Çabalıyorum, ama bazen neden çabaladığımı bile unutuyorum. Sanki aynı yarışı hep baştan koşuyormuşum gibi. Ne kadar ileri gitsem de, hep aynı yerde buluyorum kendimi.

Nasılım biliyor musun? Bazen öyle bir boşlukta kayboluyorum ki, hiçbir şey hissetmemek daha kolay geliyor. Duygularımı bastırıp sessizliğe sığınıyorum. Çünkü ne zaman içimi döksem, bir yerlere ağır geliyor. Ve insan, kimseye yük olmak istemiyor.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Ne kadar çabalarsan çabala, ne kadar istersen iste, bazen olmuyor. İnsan yüreğiyle, aklıyla, tüm gücüyle bir şeye tutunuyor ama kaderin yazdığı başka oluyor. İşte o zaman anlıyor insan: Nasipten öte yol yokmuş.

Hayatta her şeyin bir zamanı, bir sırası var. Sen ne kadar acele edersen et, ne kadar plan yaparsan yap, bazen o beklediğin şey, senin yolunda değilmiş. Gözünle göremediğin, aklınla anlamlandıramadığın bir düzen var.

Zor kabul ettim bunu. Kaybettiklerim için isyan ettim, olmayana tutundum. Ama sonra fark ettim: Nasipte olmayanın peşinden koşmak, sadece yüreğini yoruyor. Olmayanı zorla olduramıyorsun. Ve bazen, bırakmayı öğreniyorsun.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bir boşluğun içine düşer gibi bazen, sanki dünya üzerime çöküyor… Göğsümde bir ağırlık, derinlerde bir yara, nefes almakta zorlanıyorum. Sanki her şey üst üste geliyor, gökyüzü kararıyor, içimdeki umutlar birer birer soluyor.

Rabbim, yollar kapandı, ışık söndü, karanlığın ortasında kayboldum. Kimse duymuyor sesimi, yankılanmıyor içimdeki çığlıklar. Yalnızım, çaresizim… Neden bu kadar zor nefes almak? Neden kalbim bu kadar ağır? Her adımda biraz daha batıyorum sanki, her nefes bir yük gibi.

Senin kapına geldim Rabbim. Ellerim titriyor, gözlerimde yaşlar… Kalbim sıkışıyor, ruhum yoruldu. Sadece sen duyarsın bu hıçkırıkları, sadece sen bilirsin içimdeki acıyı. Sen yardım et bana, sen nefes ol, bir umut ışığı gönder.

Devamını Oku