tebrikler!
bana hüznü öğreten bir adım öne çıksın
ödülünü vereceğim
her ayazın arkasında
her sırrın odağında
her mavinin durağında
kasım ayı gelmiş
güneş bulutlarla körebede
ağaçlar silkinmiş
yapraklar yerlerde
rüzgar elinde tırpan
kapımda nöbette...
yalnızlığıma sığınırım kuşluk vakti
ellerimden kayar heyecan
sırlarım darağacında
bekler eylül yağmurunu
başkalaşımda hüznüm
savunmasını yaparken duruşmasında
hüzün düğümlendi geceme
ışıklar aydınlatmıyor düşlerimi
tutuyor karanlık soğuk ellerimi
dünün mahkumiyetini süzmüştüm
zihnimin azgın derinliklerinden
yoksul emellerime ortak olmuştu
hüzünlü müyüm hüzünlü
yürüyordum ayışığında gece
ben sessiz gece sessiz
sığınacak bir liman
arıyordum ki
hırsız girdi geceme...
içimi dökecek zaman geçti
çöpçüler almış çöpleri/yarına kaldım
göbek taşına oturacağım/arınırsam kirden
uçuruma göndereceğim uykumu
hayal yurdunda reis olacağım/yeniden
tasından taşan tasalar el öpüyor yatağımda
İstanbul’a
Bir martıyı sorun
Bir de maviyi
Derin uykuyu asla
Rüyalar kısa onda
Unutur
yıllarımın esrikliğine
yollarımın kimliksizliğine
isyanım var
sarhoş ettiler ama
isim veremediler dünyama
simetrik duruşumda kargaşa
eğreti dirençleri var
baraka duvarlarına tutunan
günün ortasında
cehenneme itenek olan şeytanın
beklentilerini kırmızı karşılar
süslendikçe alev sevdalısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!