Kim sana güvenmiş , ben güveneyim.
İki karışlık, üç kuruşluk dünya
Sen gibi köhne, aciz, viraneyim
İki karışlık, üç kuruşluk dünya.
İşin, gücün yalan dolan değil mi?
Ya yıkılsın cümle cihan
Ya da utan Ey Müslüman
Açlıktan ölürken bir suçsuz bebe
Hangi namaz kurtarır seni söyle
Hangi oruç sana kefaret
Sarmışken ruhunu
Uzaktasın sevinç, huzur
Yakındasın ölüm kadar
Gidişinde zaman durur
Gelişinle ömür başlar.
Sensiz düştüm bu sevdaya
El açtım yoluna, tek şey diledim
Vermediysen Rabbim vardır bildiğin.
Başka şey istemem onu ver dedim,
Vermediysen Rabbim vardır bildiğin.
Kulum iste dersin vermesi benden
Şiir bitti
Ve tüm sözcükler gitti
Ardına bakmadan
Derviş misali
Dönülmez gurbet
Dinmez hasret diyârlarına
Yorulmuş bir ceylan benim yüreğim
Avcıdan kaçmaya mecalim yoktur.
Yıkık dökük bir han benim yüreğim
Ayakta durmaya hiç halim yoktur.
Saçının telinde dara alıştım
Ay , deniz, yakamoz ve güzel gözün
Cennetten bir kare, fragman sanki
Ayı kıskandırır o gülden yüzün
Dünyaya bir eşsiz armağan sanki.
Gece senle yıldız, güneş senle nur
Yoruldum
Ve yok oldum kör kuyularda
Karanlık her yan
Zifir rengi zaman
Sensin sesimi tek duyan.
Yusuf değilim,
Vel asr
Asra yemin olsun
Yemin olsun zamanın sahibine
Ve mekanı var edene
Seni bana yâr edene
Bir dahi ağyar edene
Hoş geldin can, gönlümüze
İyi ki varsın Yiğit’im
Şifa oldun ömrümüze
Gönlüme yârsın Yiğit’im.
İyilik olsun hep özünde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!