İnsanlar işine geldiği gibi davranır,
İşine yaradığın kadar severler,
İhtiyaçları kadar yanında tutarlar.
Öyle işte, kardeşim, insanlar böyle.
Canları sıkıldıkça hatırlarlar,
Saat dört,
Ve ben hala uyuyamadım.
Beni uyutmayan uykusuzluk değil,
Sensizlik, güzelim, sensizlik.
Saat çok geç,
Herkes sevilmenin peşinde ömür harcıyor.
Ben ise sevmenin güzelliğine vakit ayırıyorum.
Herkes çok sevdiğini iddia ediyor.
İşte tam burada ben de film kopuyorum:
“Yav, neredesiniz? Nasıl uzaktan seversiniz?
Kirlenmiş yüzler altında ne insanlıklar var,
Tertemiz görünen yüzlerde ne kirler var.
İnsanları tanımak ne kadar da zorlaşmış,
Güven duygularımız nasıl da körelmiş.
Her yüzümüze güleni dost görür olmuşuz,
Ben sana hiçbir şey demeyeceğim.
Gitmek istiyorsan, yol senin;
Kalmak istiyorsan, kalbim yerin.
Buna istersen üzül, istersen sevin.
Gitme diye seni engellemeyeceğim.
Güneşli günler göreceğiz,
Belki de yeni insanlar tanıyacağız.
Ne olursa olsun pes etmeyeceğiz,
Zorluklara göğüs germek zorundayız.
Bir derdinin seni yönetmesine müsaade etme.
Gözlerin, diyorum…
Gözlerine bakınca,
Beni daha önce
Hiç gitmediğim,
Hiç bulunmadığım
Yerlere götürüyor.
Öyle bir karanlıktayım ki, ışık senin elinde.
Bir hapis ben içeride, sen dışarıda.
Özgürlüğüm senin ellerinde,
Yaklaşamadığım bir ateş vücudunda.
Seni düşünmek, seni özlemek yasak.
Yağmurlu bir gecede,
Ben yine seni düşünüyorum.
Gelmeyeceğini bile bile,
Islanmayı göze alıyorum.
Artık gerçekten sevilmek istiyorum.
Sevgimi, beni seven kalpte büyütmek istiyorum.
Ben, seninle bir ömür yaşamak istiyorum.
Ben seni, en çok da seni istiyorum.
Aynı fikirde olacağım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!