Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

''Kur artışına tepki için "Dolar ve Euro" turşusu yaptılar!''
''Eyüp Belediyesi'nin Kemerburgaz'da düzenliği turşu festivali bir birinden renkli görüntülere sahne oldu. Festivalde kur artışına tepki olarak kurulan dolar ile euro turşusu' ve ahtapot turşusu büyük ilgi gördü.'' BASINDAN

Turşu, Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden de birisidir. Çeşit çeşit yapar, annelerimiz, ninelerimiz. Turşu kurulur, evlerde kış yaklaştı mı özellikle... Hıyar turşusu, biber turşusu, fasulye turşusu, domates turşusu, çeşit çeşit yapılır, lezzet ile afiyet ile yenir...

Şimdilerde de bizim muzip vatandaşlarımız dolar ve euro turşusu kurmuşlar. Lezzetli olur mu olmaz mı, işte orası meçhul... Sanırım hepimiz dolar ya da euro turşusundan ise hıyar ya da biber turşusunu tercih ederiz. En azından bizim memlekette yetişen bir ürün hıyar, biber ve çeşitleri...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Sizin de beliniz tutulur da yerinizden kalkamayacak duruma gelir misiniz zaman zaman? Çok zor bir durum gerçekten, başına gelmeyen bilemez... Ha şimdi ''Belin tutulmuş kaça tutuldu, ucuz vermeseydin bari, kelepirmiş.'' demeyin çarparım...

Bazı zamanda nutkunuz tutulur, güzel bir kız görürsünüz, aklınız başınızdan gider de bir daha geri gelmesi bayağı bir zaman alır. O zaman ne yapıyoruz? Hayır, hayır tabi ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün nutuk adlı eserinin bu işle bir ilgisi yok. Siz yine de okuyun Nutuk'u fırsat bulduğunuz zaman mutlaka...

Bir bakarsınız göklere, kimi zaman ay tutulur, başka bir zaman güneş tutulur da tutulmasına, benim anlamadığım bu Jüpiter ya da Mars veya Satürn neden tutulmuyor. Acaba diyorum onlar çok daha hızlı dönüyorlar da ondan mı tutulmuyorlar...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci


Aslında Tuvaletsel diye de bir kelime var mı yok mu bilmiyorum, ama işte aklıma geldi sayfaya yapıştırıverdim... İş yerinizin bulunduğu yer AVM ’ler gibi ya da gelişmiş semtlerde ki iş yerleri gibi değilse, çevrenizde çok sıradan binalarda olabiliyor. Binalar sıradan olsa da hepsi bizim arkadaş ve meslektaşlarımız, sağlam çocuklardır...

Bizim bulunduğumuz bina tarihi bir yapı. Aşağı yukarı 120 yıllık. Mimarı kim, hangi ustalar yapmış onu bilemiyoruz. Aynı sokakta ayakkabıcılık mesleğini yapan aşağı yukarı onbeş kadar esnaf arkadaşız. Bunlardan kimi, modern yapı içinde olsa da bir çoğu tek odadan müteşekkil, içinde lavabosu ve tuvaleti olmayan binalar. Durum böyle olunca, tuvaleti olmayanların bir çoğu ya yakında ki camiye gidiyor ya da bizim lavabo ve tuvaletimizi kullanmaya geliyor... Bizim onlarla aramızda para pul diye bir mesele mevzubahis değil. Kısaca gelirler, selam verirler, küçük ya da büyük, yaparlar çıkarlar giderler dükkanlarına. Biz, onlara ne su parası, ne elektrik parası, ne de tuvalet kağıdı parası sorarız. Durum bu...

Tabi tuvalet tek, adam da çok olunca, zaman zaman espriler havada uçuşur. Tam biri gelmiş tuvalete girmiş, peşine bir başka komşu daha gelir, hemen ben devreye girerim ’’Numaratörden sıra al oğlum.’’ Kimisi tamam der, anlar içeride adam olduğunu, kimisi ben daha önce almıştım der... Böyle sürüp gider şakalar...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Çok alemdi bu üç harfliler. Çoğu zaman psikolojinizi bozabilir. Sizin de çocuklarınızın da çok dikkat etmesi gerekir diye düşünüyorum. Üç harflilerin darbelerine her zaman hazırlıklı olmalısınız. Yoksa şoka girebilirsiniz...

Hayır anlamıyorum da niye illa ki üç harfliler, iki harfliler, dört harflilerde var bu dünyada, öyle değil mi? Harflerin üçüne beşine bakmamak lazım. Elinizde iki harfli bir şey varsa, harf satın almayı da aklınızdan çıkartın, öyle bir şey yok, o bilgi yarışmalarında olur sadece...

Alemdir bu üç harfliler. Cin, min, hin filan mı zannettiniz yoksa ? Yanıldınız tabi ki bunlar başka başka üç harfliler... ''Allah Allah demek ki bizim bilmediğimiz üç harflilerde var.'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Var tabi hem de ne üç harfliler bunlar. SBS var, ÖSS var, LGS var, KPS var, var oğlu var. Çalışmadan girin de bakın, bu üç harfliler nasıl da yerle bir ediyor adamı, o zaman anlarsınız, neyin ne olduğunu...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bizim memlekette her şeyin kitabı yazılır, kitabı yazılmayan bir şey yoktur. Yoktur, yok olmasına da yine de hayatın gerçeklerini merak edip, kimse zahmete katlanarak kitap okumaz. Adam tavlada arkadaşını yener ''Ben bu tavlanın kitabını yazdım.'' der. Halı sahada maç yaparlar yenen taraf ''Biz bu futbolun kitabını yazdık zaten.'' derler. Adam balık tutmaya gider ''Ben bu balıkçılığın kitabını yazmıştım.'' der. Elin ağzı torba değil ki büzesin, salla gitsin nasıl olsa salladığınız şeyleri kimse sorgulamıyor...


Bilmem biliyor musunuz, bir de üç kağıtçılığın kitabı ve o kitabı yazanlar varmış. Adı üstünde işte, neler var neler... Bul karayı al parayı. Telefon açıp saf vatandaşlara kendini polis ve savcı olarak tanıtarak insanlardan para tırtıklama... Cepçilik, tırnakçılık... Naylon fatura sahtekarlığı ile devletten yüklü miktarda KDV tokatlamak, tabi sonrasında da devlete tokatlanmak... Kapıda dolandırıcılık... Ödül kazandınız muhabbetleri cep telefonuna gelen mesajlar ile yapılıyor bu da... Sahte altın satanlar... Bir ara çok sık rastlanılan saadet zincirleri ki örnek olarak Titan diye bir oluşumu hatırlıyorum...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Evet, evet yanlış duymadınız tam yirmi bir milyon dolar. Kabataslak Türk Parasına çevirecek olursak 21.000.000 çarpı yaklaşık 7.00 Türk lirası olarak kabul edersek, bir doları da netice olarak 147.000.000.000.000 yani yüz kırk yedi trilyon.

Bayan çok hastaymış, bu kadarda serveti varmış, bırakacak birisini arıyormuş. Ne tesadüf onca insan arasında da beni bulmuş. Gözlerim fal taşı gibi açıldı, aklım tavana vurdu, tavandan sonra geri gelmedi, orada takılı kaldı yahu!

Arkadaş, şu dünyada ne iyiliksever insanlar var, inanın gözlerim yaşarıyor, bu iyi insanları görünce duyunca... Bak kadının ismini de unuttum şimdi aklımdaydı da, Barbara mıydı, Clodya mıydı buna benzer bir isim, silmişim işte mesajını... İnşallah bu yazıyı okurda sonrada bana dönüş yapar. Ben de harcayacak değilim herhalde o serveti, vakıf kurar insanlara yardım ederim, çocuk okuturum filan... Yaparım dedim mi yaparım yani kimsenin şüphesi olmasın...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Yine yakmış yar mektubun ucunu.'' Şarkı Sözü



Daha İnternet'in adının duyulmadığı zamanlardı, mektuplaşma işi... Sevgililer kimi zaman sabit telefonla ki her evde de bulunmazdı o zaman, kimi zamanda mektuplar yoluyla haberleşirlerdi... Bir ucu hafif yanık mektuplar ta o zamandan kalma...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ulan Kerata;
Çook işe yaradığını bilmesem,
Seni kapının önüne koyarım ama,
Boyunun uzunluğuna dua et.
Fazla eğilemiyorum...
Demir gibi,çelik gibisin maşallah...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ülkemden umudum var;
Şair biraz da umut taciridir,
Ama parayla satmaz o umudu,
Zümrüd-ü Anka'nın kanatlarına yükleyip,
Uzak diyarlara gönderir.

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Festival Tanımı: Dönemi yapıldığı çevre konusu katılanların sayısı gibi nitelikleri belli bir programla belirtilen ve özel önemi olan sanat kültür bilim ekonomik faaliyet ürün dönem veya belli bir temaya yönelik olarak düzenlenen tek seferlik veya belli periyotlarla tekrarlanan gösteri ve etkinlikler dizisine festival denir.''


''Geleneksel mahalli (yerel) festivallerin dışında ülkemizde ilk festival 1931 yılında İstanbul'da toplanan 2. Balkan Konferansı nedeniyle Beylerbeyi Sarayı'nda Balkan Oyunları Festivali adıyla düzenlendi. Ülkemizin en uzun ömürlü sanat festivali ise 1973'den beri düzenlenen Uluslararası İstanbul Festivalidir.'' (Kaynak: Müzik ve Müzisyenler Ansiklopedisi Vural Sözer 1986 İstanbul)


Devamını Oku