Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

Bak leylekler soğuk diyarlardan,
Yavaş yavaş gelmeye başlıyor neredeyse...
Çiçekler yüreğimin üstüne tomurcuklanıyor sanki,
Bahar geliyor dörtnala,
Doludizgin aşklar var yaşanacak;
Doludizgin özgürlükler...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''bak bana,yürü bana,koş bana,sarıl bana
ister yakıp kavuran sahralardan geçelim
isterse her akrebin ağısını içelim
yüz defa bulansan da, bin defa durul bana
kirpiklerin bu güne kapanınca, gülümse
yarın hatırladığın rüyalarda ben varım

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Lise yıllarında, cuma öğleden sonraları dağılırdık Ankara'nın sokaklarına. Yetmişli yılların sonu seksenli yılların başı idi tarihler. Daha İnternet hayatımıza yıldırım hızı ile girmemiş, adı bile geçmiyor hiç bir yerde, kimsenin bu konuda bilgisi yok. Aynı şekilde cep telefonu da yeryüzün de daha kullanımda değil. İşte o yıllar biz gençlerin en büyük tutkusu, bilardo salonlarında bilardo ve masa tenisi oynamak. Aramızda bu işi çok iyi becerenler olduğu gibi, benim gibi yeteneksiz amatörlerde var; sonradan epey geliştirmiştim ama kendi hakkımı yemeyeyim...

Tunalı Hilmi Caddesinde ki Öztekin Bilardo Salonu biz liseli gençlerin en büyük buluşma yeriydi. Sabahçı olduğumuzdan, cuma öğleden sonraları, çantayı atıp, kravatları çıkartıp, spor ayakkabıları ve kot pantolonları alta çekip doğru oranın yolunu tutardık. Sigaraları da yeni yeni ciğerlerimizle buluşturuyoruz. Sonradan kokusu çıkacak ama serde gençlik var, arkadaşlarımız içiyor biz içmesek olmaz, millete hava basmasak olmaz. O yaşlarda ki delikanlı psikolojisi işte ne yaparsınız?

Cuma günü sabahı bir başka mutlu olurduk. Öğlen saat 13.00 oldu mu son ders zili çalacak demektir ve sınıfta ki kız, erkek bütün öğrencilerin gözü illa ki saatte. Hele bir de son ders, önemli bir ders değilse, beden gibi, müzik gibi, gönül yaylarımız iyice gevşemiştir o dakikalarda. Tatlı tatlı sohbetler olur son derste. Her türlü muhabbete varız gençlik olarak, ceylan muhabbeti, geyik muhabbeti, muhabbetin yüz çeşidi...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Ahmet Taner Kışlalı Hoca'nın Anısına, Saygıyla...''



Ah be yirmi bir ekim
ne kadar acı bir çentik attın

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Daha ne kadar çok şiirini yazacak adam vardı
hepsi birer birer terk-i dünya ettiler

Çaycı Osman Ağa
biraz daha yaşasaydın ya
seni de mısralarıma alsaydım

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Az çok bilirim damayı
ta çocukken öğrenmişim her kimden öğrenmişsem
iyi de oynardım
bir de damalı taksileri
elli yedi model İmpalalar Şavroleler...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Kıvırmak her ne kadar dansöz mesleği olsa da, şimdilerde bir takım dış mihraklarda ve iç mihraklarda ki oraya yerlemiş vatandaşlarda da gözlemleyebiliyoruz. ''Ya ben onu aslında Sayın Şerbetçiye söylememiştim de o öyle algılamış.'' Niye öyle algılamış bilen yok. ''Bu terör örgütü bizi tükürüğü ile boğarmış.'' bir muhterem öyle buyurmuştu bir zamanlar. Şimdi ifade verip savcı ve hakim karşısına çıkınca birader ''Yok ya ben onu Türk Ordusu için söylememiştim, öbür terör örgütü idi benim kast ettiğim.'' Kızma birader bu söyleyeceğim lafa, hoş kızsan da fark etmez. Allah cezanızı versin sizin en kısa zamanda ne diyeyim. Birbirinize düşün de birbirinizi yok edin, arada olanlar masumlara olmasın...


Şimdilerde her şey kayıt altında ağızdan laf bir kere çıktı mı, ok yaydan çıktığı gibi geri dönüşü de olmuyor. Hadi inkar edin de görelim. Alem de amiyane tabir ile bir laf vardır ''Delikanlı olun keşke ciğerimi yiyin.'' denir... Bunlardan ne köy olur ne kasaba... Hatta üç beş haneli belde bile olmaz. Ancak çok güzel dansöz gibi kıvırmayı bilirler... Kıvırmayı bilenlere de davul ve zurna ile eşlik etmek gerekir kanımca...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Pejmürde bir hayatın
arasıra yalpalayan ara sıra dik duran
cana yakın çocuklarıydık...

Siyasetten fazla birşey beklemesek de
siyahsaten'in bir kumaş olduğunu

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Öyle takıldı aklıma işte bu cümle ''Demirden korksak trene binmezdik.'' Demir yer kabuğunda en çok bulunan dünyanın sayılı stratejik madenlerinden birisidir. Bu gün sanayinin büyük kesiminde özellikle de inşaat sektöründe yoğunluklu olarak kullanılmaktadır. Demir niye korkutsun ki beni, velev ki korkuttu trene binmemek, güvenli seyahat etmemek için hiç bir sebep yok...

Demir yolları bu gün için ve gelecekte de öyle olacağını tahmin ediyorum, dünyanın en güvenli ulaşım aracı olma özelliğini koruyacaktır. Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hepinizin bildiği gibi demir yolları konusuna büyük önem vermiştir. Bu onun ileri görüşlülüğünün de bir göstergesidir. Cumhuriyet kurulduğu zaman ülke de tamamı yabancılar tarafından yapılmış ve işletilen 4.000 kilometreden biraz fazla demir yolu vardı.

''Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Tablo l'de görüldüğü gibi ülkede 4112 kilometre demir yolu vardı. Bu demir yollarından 3756 kilometresi imtiyazlı yabancı şirketler tarafından inşa edilmişti. Doğu Anadolu'da ki 356 kilometre demir yolu ise işgal yıllarında Ruslar tarafından inşa edilmişti.''

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

İyilik hani şu bir adı da kayra olan, diğer bir adı lütuf, başka bir adı kerem, yine daha başka bir adı inayet olan, davranış kalıbı. Çoğu zaman nasılsın diye sorduklarında ''İyilik güzellik''diye de cevap vermişizdir. Bazı zamanlar Rabbimize dua etmişizdir ''Allah'ım bizi iyi insanlar ile karşılaştır.''diye. İyiliğin karşılığı olan davranış biçimi de ''Şer'' ve ''Kötülük'' dür. Bizim inancımız göre en büyük şerli varlık İblis diye de anılan ''Şeytan''dır. Nenelerinizi, dedelerinizi çok duymuşsunuzdur dua ederken ''Allah'ım bizleri ve evlatlarımızı şeytanın şerrinden koru.'' diye...

İyilik ile ilgili konuları internette araştırırken çok ilginç ve değişik bilgilere de ulaşıyorsunuz haliyle, işte bunlardan biri ''İyilik Olimpiyatları'' Duymuş muydunuz daha önce böyle bir şey? Belki çok azınız duymuştur, büyük çoğunluğun yine haberi yoktur...

İyilik Olimpiyatları:

Devamını Oku