Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

Amca dedin mi, baba yarısı derler, dayı dedin mi de anne yarısı derler. Arkan da sağlam bir dayın oldu mu hayatta hiç bir şeyden de korkma derler. Akrabalık ilişkileri içinde dayı, teyze, amca hala önemli bir yer tutar... Dayılar pek bir sever yeğenlerini, yeğenler de dayılarını haliyle... Dayı ile yeğeni arasında fazla yaş farkı da yoksa ağabey kardeş gibidirler dayı ile yeğen...



Argo da sözü edilen dayılık ise toplumca hoş karşılanmayan, akrabalık ile ilgisi olmayan kaba bir davranış kalıbıdır... Son günlerde milli takım da yaşanan olayları hepiniz duydunuz ve gördünüz... Toplumda kilit noktalarda önemli görevlerde sorumluluk alan insanların hiç yapmaması gereken hareketleri, milli takımlar baş sorumlusu Hocamız maalesef sergiledi... İnsan haliyle üzülüyor. Bulunulan makam gerçekten çok önemli... Sorumluluk sahibi insanların böyle davranması asla beklenmez. Netice de milli takımda ki görevine son verilmiştir Hocanın... Bence de yapılması gereken buydu... Galatasaray taraftarı bile olsam bu hareketleri tasvip etmemize imkan yok...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Gıybet, dedikodu, aman da aman bizden uzak olsun. Dedikodu yapanlarda bizden uzak olsunlar, bu saatten sonra onlarla uğraşamam. Komşumuz İsmail Bey ile Süleyman Beyin alacak verecek davasından apartmanın bahçesinde kavga ettiklerini kimselere söylemeyeceğim billahi...

Ne kötü bir olaydır bu dedikodu ve gıybet. Benim arkamdan da ’’Hamza bey şöyle Hamza bey böyle diye bir şeyler söylüyorlarmış, kulaklarıma geliyor.’’ Kulaklarıma gelse de ben yine de kulaklarımı tıkıyorum, duymamazlıktan geliyorum.

Yedinci Kattaki Ayşegül Hanım ile Nermin hanımlarda bir konken partisi sırasında birbirleri ile kavga etmişler, mesele de ne ’’Yok sen oyunda hile yaptın kağıt çaldın muhabbeti, olur canım, olur oyun bu ne olacak ki birbirinizin kalbini kırmaya değer mi hiç, değil mi ama?’’ Hayır yani böyle şeyler yapıyorsunuz ben de duyuyorum, içimde kalsa çatlarım patlarım billahi, sonrada bana Hamza bey dedikodu yapıyor diyorlar... Alakası yok billahi... Ne dedikodusu, hiç işim olmadı dedikodu ile bundan sonrada olmaz...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Sabah genellikle erken kalkarım. Altı oldu mu, ben de uyku muyku kalmaz. Hep de sağ tarafıma yattığım için, uyandığım zaman gördüğüm ilk şey bembeyaz badanalı bir duvardır. Beyazda favori renklerimdendir. Beyaz temizliği, masumluğu, düzenliliği çağrışım yaptırır bana...


Bir pazar günü, yine erkenden kalktım, daha doğrusu tam kalkıyordum ki; o da ne? O bembeyaz duvarda kara bir delik... Allah Allah, bu ne ya! Bayağı şaşırmıştım... Hanım matkapla mı deldi yoksa tamir mamir yaparken mi? Kim bilir? Bizim evin ustası hanımdır, ben bir tek sigortalar attığı zaman tel takıyordum eskiden, şimdi o da kalktı, şalteri kaldırıyorsun yanıyor lambalar... Evrende ki galaksileri yutan kara delikleri biliyoruz da bu da neyin nesi ola ki? Bu kara delikte beni mi yutacak yoksa?


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ağızlara sakız olmuştur hep
kime sorsan
olur olmaz yerde söyler
''Delikanlıyım Ben.'' der
kimse taviz vermez delikanlılığından
hatta kitabını yazdığını iddia eden de çoktur

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Gördünüz mü Hırvatistan dört beş milyonluk ülke Dünya Kupasında finale çıktı... Her ne kadar finalde kaybetmiş olsalar da Fransa ile başa baş dişe diş mücadele ettiler... Her iki takımı da kutlamak lazım... Biz neden bu işi götüremiyoruz, neden başarı kazanamıyoruz bir türlü... Hırvatlar bunu nasıl başardılar, bu istikrarı nasıl yakaladılar?


Geçmişe göre daha başarılı olsak da, 2002 yılında ki dünya üçüncülüğümüz olsa da, yine o tarihlerde Galatasaray'ımızın UEFA Kupası Şampiyonluğunu yaşamış ve görmüş olsak da sonrasında ne Dünya Kupasına, ne de Avrupa Şampiyonasına katılmakta fazla da başarı sağladığımız söylenemez...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in ve bütün şehitlerimizin aziz hatırasına.''


Ömer Halis Astsubay o gece de Demir gibiydi
Komutanı arayınca
mırın kırın yok

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci


Havada bir sıcak bir sıcak Rize de hepsi ile arkadaştık, kısmet burada demlenmekmiş. Bir ara Trabzon’dan da, Ordu’da da arkadaşlarımız oldu, onlar ile de haşır neşir, adeta alt üst olduk. Koca koca kamyonlarda beraber geldik onca yolu...

Çok kalabalığız bu sıralar, ben diyeyim beş yüz, siz deyin altı yüz yedi yüz ya da bin. Amaaaan neyse ne yahu! Kalabalık olduk mu bir potada eriyoruz adeta, yaptığımız hizmetlerde çok seviliyor hem de çok. Her zaman demleniriz demlenmesine de sabahın serinliğinde de pek bir güzel oluyor bu demlenme, hele de sabahçı kahvelerinde... Demlenmeden çok önce, güzel kızlar geliyor yanımıza, hepsi birbirinin tıpkısının aynısı, nutuk çekmeseler de bize, hepimizi bir araya topluyorlar... Topladıktan sonra yıkayıp paklayıp, yolluyorlar yurdun her köşesine...

Hava soğukken de sıcağız, hava sıcakken de, ne yapalım bizim durumumuz da bu... Her ne kadar son zamanlarda buz gibi olanlarımız var ise de onların yüzüne bakan yok...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Evet evet yaz geldi çattı. Siz, siz olun denize iyi davranın. Anlamadım, Deniz isminde bir tanıdığınız, sevgiliniz, dostunuz, ahbabınız yok mu? Olsun ben de o denizden bahsetmiyorum zaten, suyu olan hani adı Akdeniz olan, Marmara olan, Ege olan denizden bahsediyorum. İsmi Deniz olanlarla işimiz yok...

Bir kere, denize ilk defa giriyorsanız, yüzme de bilmiyorsanız, inanın denizde biliyor yüzme bilmediğinizi, o nedenle sizi boğabilir, neden yüzme bilmeden bana girip yüzmeye çalışıyorsun diye. Bunu unutmayın sakın.

İskelesine gitmeden önce kenarına yaklaşın ve kenarından su içen karıncalara bir bakın. Onlar giriyorlar mı yüzme bilmedikleri halde, girmiyorlar, sadece su içiyorlar kenarından. Kediler giriyor mu denize yüzme dilmedikleri halde? Ayak parmaklarınızı şöyle bir değdirin ve denize ısınmaya çalışın. Burada brrrrrrrrrr çok soğuk, sesi çıkarmak serbesttir... İnanın o brrrrrrrrrrrr sesine deniz bozulmaz...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bütün ırmaklar denize akar
ve en çok insanı sevip de sevilmemek
bir de gözünden akan yaşlar
kaldırıp kaldırıp vurur yere çakar...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Türkçe'mizde ki güzel deyimlerden de biridir dertleşmek. Ne güzeldir yazın kapı komşun ile pencereden pencereye sohbet etmek, ucundan kıyısından komşuları çekiştirmek. Kimin kızı evlenmiş, kimin oğlu sünnet olmuş, kimin oğlu askerden gelmiş, kimin işleri iyi, kimin kötü... Hani meşhur özlü bir söz vardır hepiniz bilirsiniz.''Sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır''Ülkemizde de bu böyledir. Yurt da güzel bir olay oldu mu hepimizin kalbi pır pır eder, iyi ki Türküz, Müslümanız deriz. Acı bir olay oldu mu da milletçe üzüntülere gark oluruz...



Dertleri sıkıntıları içine atmak en son yapılabilecek işlerden bir tanesidir. Sıkıntıyı, derdi insan anlattıkça feraha erer. Seni dinleyen insanın belki o sıkıntın derdin konusunda sana maddi ya da manevi desteği olur...

Devamını Oku