Şiir yazmaya çalışmak,
Ne acı şey şiir yazana.
Demek ki o kadar çaresiz,
Derbeder ve hep keder...
Aşk saçmalamaya müsait,
Nedir bu ciddiyet?
Sevemedim ömrüm boyunca,
Ve anlayamadım bu ciddiyet denilen meseleyi...
Hep eğlendim.
Ciddiler hep mutsuzdu...
Bana aptal derlerdi,
Ben ''Suçluyum.'' derim, o özür diler,
O madem özür diler, ben ne diye şiir yazarım?
Hata varsa, özür vardır.
Özür varsa, hata vardır.
Peki ya hata varsa;
Kim hatalıysa hatalı;
Çaresizlik, arkasında hayatın.
Manasında mananın,
Ve aşkın bulunduğu bir çırpınış.
Gözlerin susar,
Dilin baka kalır.
Bazen dilin konuşur da,
Ne kadar çok yaparsan,
Gider ya kıymeti...
Şarkılar söyledim çoğu zaman...
Ve artık ağzımla kuş tutamıyorum ki;
Gelmiyor 'Ağzına sağlık'tan ötesi...
"Ağzım gayet sağlıklı..." dedim.
Bir sitemim yok kaderime.
Çünkü; güzel bir dostum var.
Barikat, bütün olumsuzluk yürüyüşlerime.
Yabancılaşmaktan kurtaran bir kalbi var,
Kendime yabancılaşıp sitem etmeme engel olan
Ve beni bana,
Aşık oldum ben bu mevsime.
İlk gözlerimi açtığımda onun kokusuyla,
Onun havasıyla karşılaştım.
Bana şefkatiyle yaklaştı
Ve bıraktı annemin kucağına.
Yapraklar doğuşuma şahit olamadılar.
Anahtarı almak gelmedi içimden,
Ama aldım ve açtım kapıyı.
İçeri girmek de gelmedi içimden,
Ama girdim.
Hiç soğuk değil bugün,
KADIN:
Şimdi camı açtım,
Evet camı açtım.
Hava o kadar güzel ki;
En sevdiğimden.
Kapkaranlık bir yoldasın.
Her aydınlık sandığın daha da karanlık çıkmış,
Bazı bazı.
Yolun sonu belli değil.
Dilinde eski zamanlardan bir şarkı.
Gah ıslıkla, gah sözlerle eşlik ediyorsun adımlarına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!