İşte öyle.
Umutsuzluğun umutsuzluk yolu çizdiği bu umutsuzluk yolunda,
Fazla durmamakla iyi ettim galiba.
Zaten bir şair demiş ya;
''Umutsuz sevilmez.'' diye.
İtiraz ederdim bazı bazı,
İyice acımasızlaştı bu bendeki sebepsiz telaş.
Umursamazlığı tavır takınmış fakat içinde volkanlar kopan,
Yarım bir mutluluk.
Senin çocuksu ama aynı zamanda sorgusal bakışların,
Bendeki suçluya müebbet kesiyor.
Öyle masum bir sevgi.
Bir çocuk gibi
Zira çocuktum…
Hiçbir zaman düşünmedim;
Bir öğretmenin, yüreğimde bu kadar kalıcı olacağını.
Bu kadar şairane bir şekilde aradığımı bulacağımı.
Karnım ağrıyor,
Bir yabancı hal var üzerimde.
Üşüyorum.
Serecek üstüme yok bir kelam,
Isıtacak bir bakış yok buralarda.
Olsa da yok bir fayda,
Satırlarında eğer benimleyse kastın,
Doğrusu hiç öyle değil.
Gerçi umduğun gibiyim,
Vicdanım rahat değil.
Satırlarında eğer benimleyse kastın,
Külliyen yalan sayın seyirciler!
Beklemek ve zaman yalan.
İyileşmiyor işte görmediniz mi?
Ya bir kenara koyuyor,
Daha sonra düşünmek hedefiyle,
Neler koparırsa koparsın beynindeki fırtınalar,
Ben seninle var olmayı seçtim.
Fırtınalar ancak eşlik eder, yönetemez bizi.
Huyum kurusun hep en kolayını seçtim.
Gel gör ki; seni istememek en zoru,
Ve seni istemek nasıl da kolay bana...
Bu dünyaya tekrar gelmiş olsaydım,
Her şeyden bihaber ağlayıp dursaydım,
Cahillik bu ya; hayatı keşfedemeseydim.
Yine de gelir, duramaz, seni severdim.
Bu sonsuz savaştan galip çıksaydım,
Zaten yetecekti bir sarılma.
Şakadan da olsa bir el tutma.
Verilen değeri gözlerle anlatma.
Zaten yetecekti...
Baştan ayağa özlem olmuşum.
Yorgunluğumun arkasına sığınıp,
Sadece iki üç bir şey karalayacağım.
Şiirlerim beni özlediklerini söylediler;
''Yorgunum...'' dedim,
''Yazmaya vaktim yok...''
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!