Uyu bakalım,
Dargın güzel.
Sen ki;
Varlığına şükrettiğim,
En sevdiğim nefessin.
Yetmeye çalışma bana.
Yarını düşlüyorum.
Sonra öbür günü,
Ve inanmazsın öbür günü.
Ne yapmalıyım?
Çekip gitmeli miyim bu masadan?
Ya da direkt masada mı kırmalıyım,
Sana bakıyorum rahatsız olma ama,
Saçların uzamaya başlamış.
Yine döner misin acaba kısaya?
Bütün kırgınlıklarının buluştuğu kırıkların,
Yine kesilmeye mahkumlar mı yoksa?
Kes at beni saçlarından,
Bir rögar kapağı.
Dışarı aksetmesin kendini diye pislikler,
Gönlümün üstünde bir rögar kapağı.
İsterse çirkin de görebilirmiş insan güzelin aksine.
Fakat her ikisinden de bir fayda görmez,
Suskun bir biçimde konuştuğuyla kalırmış,
Hayal kurmak ne güzel şey.
Yaşamanın yarısı bu çabanın içinde.
Olmayanların oluşunu hissetmeye çalışmak.
Olmayan bir el ellerinde,
Olan bir el olmayan bir saçın arasında
Ve olmayan bir göz gözlerinde...
Herkesle kavgalı
Dünyayla kavgalı bir adam...
Ne verebilir bir kadına?
Kendini bile düşünmeyi unutmuş bir kadın...
Ne verebilir bir adama?
Cepten yemek bir yere kadar değil mi?
Yeni bir yaşa daha girerken
Hatalardan ders çıkarmaya çalışmamalı
Öyle bir fark etmemeli ki ders çıkardığını
Sanki en başından doğru yapmışsın gibi hissetmeli
Yaptıklarını veya yapacak olduklarını.
Mutlu yıllar diliyorum kendime,
Yeni bir yaşa daha girerken...
Mütemadiyen düşüktü yüzüm,
Ağlamayı çok eksik etmedim,
Ama pek de yalnız bıraktım onu.
Yeni bir yaşa daha girerken;
Emin ol hiçbir şey bilmiyorum.
Belli ki bilmiyormuşum,
Vakıf değilmişim bu kadar şeytani düşüncelere.
Fakat bazı bazı mecbur bırakılırsın,
Her türlü pisliğe adım atmaya zorlanırsın ömrün tarafından,
Biliyorum bir gün sonrası hep başka bir bahar,
Ama ben bir tek senin baharınla büyüdüm,
Çocuktum bilirsin...
Seninle büyümeye öyle hevesliydim ki...
Sonunda başardım ama,
Çocuk kalmak başkaydı seninle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!