Ne aynı yolun yolcusuyuz
Ne de aynı derenin suyu
Ne gidilecek yol kaldı artık
Ne bedende can suyu
Ne aynı sayfaya bakar yüzümüz
Ne aynı şiirin duygusu
Ah kalbim!
hani ta ezel vaktinde benimle beraberdin,
utangaç günahlarıma üfleyip saklayacaktın bir yara gibi,
sonuçsuz kalan varlığıma nokta olacaktın,
eşsiz öfkelerime akıl,
Tasalanma yiğidim, dert etme kendine
Zaman zor, insan zor bil Ahmet abi
Kabullen kaderi derdim ya hep sana
Varınca makama gör Ahmet abi
Esen şu fırtınada ilk durak sensin
Akrep ve yelkovandan öğrendim
Ölümcül bir virüs gibi oynarken yüreğimde
Parça parça kopardığı
Adımı unutturuyor
Gözlerinde gezerken
Ve yollar beni terk ediyor
Eylüldü
Koca bir şehrin gürültüsünden
Akşama bıraktım tüm heveslerimi
Otların ve tarihin köhne kapılarında
Seni aradım
Seni aradım son durakta bekler gibi
Biraz evvel doğan güneşin şehvetinde
Yakalasan gençliğimi kirli yanaklarımda
Doğursa annem bir daha huzursuzca beni
Pembe eteklerinde saklasa ellerimi
Ne oluyorsa çözemiyorum ben yine
Yaşama dair ne varsa yeni güne
Adını nasıl söylesem bilmiyorum sana
‘’A’’ ile başlasam aklım kalır yüzünde
Gözlerin, geçemediğim köprüdür bana
Bir gün geçer misin ömrümün denizinde
‘’Y’’ kum saatine akıttığım yüreğim gibi
İlmek ilmek saçak saçak bırakma kör kuyulara
Kör kuyular Yusuf’tur dil yandı dilber yandı
Yakup kanlı bir gömlek gibi bastı gerçeği bağrına
Can yandı cihan yandı bitmeyen figan yandı
Bilsen delirirdin ruhuma sürgün çölde
Aşk dediğin;
On yedi yaşında olmalı
Kıyısında gelgitleri olan deli bir fırtınaya tutunmuş
Ne zaman göç etsem adresi belirsiz bir limanda
İşgale uğramış ruhların dipsiz sınırları
Her taraf gece ve gözlerin gündüz
bayram, sabrın sonudur
kavuşmasıdır bülbülün güle
Yakup’tur kör kuyularda Yusuf gibi yaşamak
ateştir Züleyha’da
Kudüs’tür, Aksa’dır; hürriyete kavuşmak
bayram anadır;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!