Nedensiz kırgınlığı saklayıp parça parça
Veda bile etmeden riyakârca korkakça
Gidiverdin dağıldı dostlukla dolu bohça.
Kaybolurken düşlerim çığlık düşer canhıraş
Kopardın tüm bağları helal olsun arkadaş.
Aynı hava aynı su aynı küspe kokusu
Anılarda saklandı körpe ilçe dokusu
Sarmazdı birimizi geleceğin korkusu
Kağnılardan pancarı çalmaz mıydık hemşerim
Oynamaktan eve geç kalmaz mıydık hemşerim.
Bir tatlı yapalım mı alıp dolaptan tası
Dikkatlice kıralım üç umut yumurtası
Yeşil güven serpelim katların arasına
Hepsi gerekli bize bakmayın sırasına
Papatya tarlasında tanımamıştım seni
Masallardan bilirim kundağıma sarılan
Salınırken göklerde göremezsem gölgeni
Boğazıma dolanır ejderha gibi yılan.
Ninniler mevsiminde okşuyordun başımı
Papatya tarlasında tanımadım ben seni
Masallardan bilirim kundağıma sarılan
Salınırken göklerde göremezsem gölgeni
Boğazıma dolanır ejderha gibi yılan.
Ninniler mevsiminde okşuyordun başımı
Öyle dava açmış ki azâd edip süsünden
Sürekli başvurarak hakkını arıyor hak.
Büyük olmuş dosyası hukukun kürsüsünden
Reddedilen bitmeden yeni dava açarak.
Terazisi denk değil hafif kalmış adalet
Böyle devam ederse sürecektir sefalet.
“Gülümse” diyor bir ses “unut bu bayram gamı
Gülümse ki ruhunda huzur çiçeği açsın”
Ahengiyle sarıyor içimdeki yaramı
“Yaşayan bir insansın mutluluğa muhtaçsın
Rüzgârla savrulurken söndürdüğün küllerin
Yeni baştan yeşersin dökülen kâküllerin.”
Huzurluydum dün gece güneş düşmüş düşümde
Sezilmezdi küçüktü büyüdü gülüşüm de
Sanki bir bebek doğdu incitilen döşümde
Süzüldüğün yetmez mi gerçekten de düş güneş.
Anladık zirvedeydin her an yüksekten baktın
Gün görmeyen bir kafes ne ses özgür ne nefes
Af kanunu diyerek umut beklerken herkes
Soyguncuyu hırsızı katili salacaklar
Ellerinde kitabı tutanı alacaklar
Hukuk mudur şimdi bu düşünceler doğru mu?
Silah bilmez insanı tutuklamak meşru mu?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!