1
şehir...
kocamış orospu
dilen iğrenç ağzından salyalar saçarak sokak sokak
sana insaf etmeyeceğim
Önce İçimizdeki Çocuklar Sevdi Birbirini...
-1-
Ben dünyanın en güzel kardeleniydim
hüzünde aşk güheriydim
kalbimi magmaya bandın
yalın yürek aşk eriydim
sen beni soytarı sandın
beni sürdün köle pazarlarına
Büyük Fuzuli Küçük Bir Adam Mıydı?
-Fuzuli-Yaşamı-Kişiliği-Dünyası- Üzerine Bir Yorum Denemesi-I-
“Cânı cânân dilemiş vermemek olmaz ey dil”
ERGUVAN SAĞANAĞINDA “BOZULMADAN BOZAMAMAK”
______________________________________________________
Sahte Aşk Peygamberleri ve Ahir Zaman Feylesoflarının sergüzeştinden kesitler
1-BOZULMAK,BOZMAK, BOZULAMAK
12-OSMANLI SERAMONİSİ
İletişime dair yazılmış kitaplarda,şu an aklıma Doğan Cüceloğlu geliyor,daha çok ikili ilişkilerde kasdedilen ile söylenen arasındaki farkın iletişim sorunlarının temel nedeni olarak gösterilir.Bu yazıda bizim ele almaya çalıştığımız ise,işte bu mesajda mevcut sistemin ve egemen ideolojinin rolü üzerineydi.
Birbirini anlamamanın,daha doğrusu yanlış anlamanın çarpıklığı tiyatro eserlerine çok fazla sayıda konu olmuştur.Bu konuda geriye giderek bakarsak,göreceğimiz ilk akla gelen örnek Hacivat ve Karagöz’dür.
KARAGÖZ.ANLAYIŞI kıt cahil halktan biri; Hacivat okumuş şehir adamıdır.Basit bir aramayla internetten karşıma çıkan şu bilgiler onların kişiliğini anlatıyor.
Karagöz: Oyuna adını veren esas tiptir. Tahsil görmemiş bir halk adamıdır, sokak dili ile konuşur. Hacıvat’la birlikte oyunun iki temel kişisinden biridir. Cahil cesareti diyebileceğimiz bir cesarete ve gözüpekliğe sahiptir. Bu yüzden tekin olmayan kişilerle başı sık sık derde girer. Sürekli Hacıvat’ın yardımını görür. Okumamış ama zeki ve hazırcevaptır. Öğrenim görmüş kimselerin yabancı sözcük ve dil kuralları ile alay eder. Devamlı olarak anladıklarını anlamaz görünür, kelimelere ters anlamlar yükler. Böylece toplum içindeki iki ayrı zümrenin dillerinin çatışması ortaya serilir. Hacıvat’la söylediklerini yanlış anlıyormuş gibi eğlenir. Sözlerine farklı ifadeler yükler. Genelde işsizdir, boş gezer. Hacıvat’ın bulduğu işlerde çalışır. Yerinde duramayan, herşeye burnunu sokan meraklı bir tiptir. Bunun sonucu başı dertten kurtulmaz. Herşeye burnunu sokan Karagöz sokağa inmediği zaman pencereden kafasını uzatır veya evin içinden seslenerek işe karışır. Özü sözü bir, düşüncesini söylemekten çekinmeyen patavatsız bir kişi olduğu için kendini hep zor durumların içinde bulur. Yine de işin içinden sıyrılmasını bilir. Değişik oyunlarda değişik kıyafetler içinde görülebilir. Kadın Karagöz, Gelin Karagöz, Eşek Karagöz, Çarpılmış Karagöz, Çıplak Karagöz, Süpürgeli Karagöz, Bekçi Karagöz, Çingene Karagöz, Sandalcı Karagöz, Tulumlu Karagöz, Davullu Karagöz gibi çeşitleri vardır. Oyun içinde rol gereği kıyafet değiştirse de, oyun sonuna daima kırmızının hâkim olduğu bilindik görüntüsü ile çıkar.
Post üstüne bağdaş kuran çıkarsa
Yar yarana kör olur da ırarsa
Dost dostun haberin elden duyarsa
Dost da yalan-post da yalan-yar yalan
Beni otlatacak sığır mı sandın
EZO
yıldızlarla konuşan
meczuplar soyundanım
bin yıldır
uçurumlar çiçeğidir tüm sevmelerim
Degerli ögretmenim. Yıllar oncesinden Selma Yigitalpten ogrencinizm.Ellerinizden operim.
Bütün şiirleri yüreğinden yakalar insanın, ruhun aynası gibidir. Çok değerli, koca yürekli şair.
Söylenecek ne var ki..Okuyun ve kendi kendinize itiraf edin ustalardan biri olduğunu...