Çüş desem dururdun cö desem yürür
Dürttüm mü nodulu koşardın Mero
Her gece yayladan odun götürür
Yolları dörtnala aşardın Mero
Örkünü kırardın dayanmazdı ip
Önce üç gün bağırıp ardından susacaksan
Uzaklardan uzağa gürleyip eseceksen
Elden gelen bu deyip kadere küseceksen
Kurtulmazsın günahtan cehennem nȃrı yaksa
Sıra Mekke’ye gelir gitse Mescid-i Aksa
Meyve vermese de ağaç/ kurda kuşa yuva olur
Kurumadan kesilir mi?/ balta vurulur mu yaşa?
Gölge verir kulaç kulaç/ dinlenenler huzur bulur
Ocaklara basılır mı?/ 'yaş kesen baş keser' haşa
Tabiatın süsü onlar/ her can ayrı fikirdedir
Koşup oynaşırlar hoştur sesleri,
Çocuklar haneye mutluluk verir.
Onlar melek onlar gönül süsleri,
Dedeye nineye mutluluk verir.
Ne sırlar gizlidir bilinmez onda,
Sırra kadem bastı elmacık kuşu
Leylekler tarlamdan geçmiyor şimdi
Fark etmez kuşlara dağın yokuşu
Köyümde kartallar uçmuyor şimdi
Köy halkının ifratları değişti
Bu saltanat bu şatafat
Sizlere mahsus öyle mi?
Çalanlara güzel hayat,
Garibe suspus öyle mi?
Çile bize sen sefa sür,
Hakk'ın kudretini idrak edemez,
Aklı fikri nokta kadar olanlar.
Dostunun sırrını dostuna demez,
Gıybetten korkarlar dindar olanlar.
Dayanır acıya yara alsa da,
Yol ölünce biter dersin velakin
Asıl yol öldükten sonra başlıyor
Sıratın köprüsü ince ve keskin
Cehennem, düşeni yakıp haşlıyor
Hak yiyenler kazandıkça azanlar
Kibir ile açan güldüm,
Solmak için öldür Ya Rab.
Gönlümü boşaltıp geldim,
Dolmak için öldür Ya Rab.
Sana'dır taat ibadet,
Hadistir bu dünya kafire cennet
Mümine cehennem cefa olmalı
Yalan dünya bulur bir gün nihayet
Ölümsüz hayatta sefa olmalı
Ahlarım çare mi? Ne fayda verir.
Anladım sonunda iliğim erir.
Gerçeğin nezdinde fâniler çürür,
Sermaye ömrümü boşa bitirdim.
Âlemde görevli bütün mahlûkat,
Artar sorularım, her gün kat be kat.
Mücrimin halini anlatmaz lügât,
Sermaye ömrümü boşa bitirdim.
Fi ...