Son verip dostluğuna, ıradım senden dünya
Vazgeçtim para puldan, şöhretten şandan dünya
Hamdolsun mahiyetin, faş oldu bu fakire
Burada biter bu iş, ümit kes benden dünya!
Dost bildiğim niceler;
Düşman oldu sonunda.
Nice hoşça heceler;
Gama döndü anında.
Nice hüsran inkisar;
Çıktı ünün (!) ayyuka!
Silker oldu halk yaka!
Soktun çoğu sen şoka!
Düştü masken ey hoca(!)
Gördü hali genç koca.
Meftun edip kendine, Rüsvay ettin âleme!
Bıktım senin aşkından, düş yakamdan ey dünya!
Ben huzura muhtaçken, düçar kıldın eleme!
Bidayette bir düşken, kâbus oldu o rüya.
Neden hala büyümez, şu bizdeki bebekler?
Yaşlar normal artar da, huylar sayar yerinde.
Kafalarda tüy kalmaz, büyür de hep göbekler;
Kat’a şuur bulunmaz, kahirinin serinde.
El giderken uzaya, biz gideriz barlara?
Zengin olsan ne yazar, fani iken bu hayat?
Çağırınca yaratan, olur her şey bir serap.
Senin olsa ne çıkar, mal emtia kat ve yat?
Talan eder varisler, seni yerken şu türap.
Hele bir bak Kur’an’a, neler olmuş Karun’a?
Düşüp biz de nisyana
Âdem misal aldandık
Süluk edip isyana
Sapkınlığı yol sandık
Baktık her tür söze de
Ey dininden müstafi, ar fakiri zırtapoz;
Takbih için az gelir, bence yalnız yuh sana!
Bak tarihe var mıdır, senin gibi garip yoz?
Milyar yuh’un üstüne, milyar ile tuh sana!
Ey dünyaya yalan diyen;
Nedir senin ona kastın?
Ey üstünde haltlar yiyen;
Bir zulümdür su-i kastın!
İns gerçekse o da gerçek!
Yer etmişse hayatta, türlü kusur ve hata;
Bil ki seni kör şeytan, getirmiştir sakata!
Yoksa seni uhra’da, kurtaracak bir eser;
Önem verme katiyen, burda kalan yat, kata!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!