Hele bir bak şu hale!
Zemin gelmiş ne hale?
Gülünür mü bu hale?
Gülme ağla birader!
Kabuldeyken tüm haltlar;
Mahsul almak istersen, ek tohumu tarlaya!
Ekmeden biçmek işi; akıl karı olamaz!
Cennet derken Mevla’ya, etmez misin hiç haya?
Hakka taat yapmayan, umduğunu bulamaz!
Türlü yollar içinde, Hakkın yolu evla da;
Ama zordur anlatmak, şu gerçeği evlada!
Israr etsen ya kızar, ya da sana küserler;
Şayet sen de kızarsan; olur tümü bil a’da!
Gerçek dini bilmeden, uluorta söyleme!
Cahilleri kandırıp, gece, gündüz eyleme!
Ya bu dalda konuşma, ya da öğren doğruyu
Belle Kitap, Sünneti, kıstas eyle söylem’e!
Sefinende yangın var ve azimdir tehlike!
Kaptanlığı tatbik et, fareliğe soyunma!
Yiğitliğe sığar mı, söyler misin şu ilke?
Firar edip gemiden, yaptığını savunma!
Bir gemidir şu hanen, mürettebat ayal’in;
Kim diyorsa o sırf şer;
Hata eder o beşer.
Çok azınca ehli şer;
Vacip olur savaşlar.
Son bulmadan imtihan;
İman eden bir kulsan; gayr-i meşru aşk da ne?
Ve de resmen Müslimken; bu acayip meşk de ne?
Helal keyfe kâfiyken; ne gerek var harama?
Çok müştaksan sevmeye; dine uyan aşk dene!
lütfen dostum gafil olma;
yok garantin bil yarına!
Ölüm haksa, lakayt kalma;
Hiç güvenme sen varına!
Gencim, dincim deme sakın;
Gülle gibi atma da, kelamını sayfama;
Meramını hoş dille anlat lütfen Âdem Bey!
Bu tavırlar sadece, yakışırsa bir hama;
Kuramını hoş dille, dinlet lütfen Âdem Bey!
Muttaliysen tam hakka, izhar eyle halinde!
Heder etme hayatı!
Sınav yeri bil şu dar!
Der-hatır et memat’ı!
Çünkü sonra hesap var!
Göz kapama nimete!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!