Hiç boşuna yorulmasın bir kişi;
Hakkın hasmı dost olamaz bizlere!
Mevla’sıyla dost değilse o kişi;
Kardeş olsa görünmesin gözlere!
Hak düşmanı ırak olsun bizlere;
Sevdin fani dünyayı, azmi, cehdi, emekle;
Etti seni tekaüt, dedi; sürün, emekle!
Aşk-ı fena uğruna, feda ettin bir ömrü;
Taltif (!) etti o seni; birkaç kuru ekmekle.
Aldın fısk’ı gündeme;
Yazık ettin dün dem’e!
Tövbesini yapmadan;
İyi geçti, dün deme!
Allah rızkı bol verse; niye onu çok yersin?
İsteyince bir fakir; utanmadan yok dersin!
Görsen yerde birini, sen açlıktan kıvranan;
Durumuna inanmaz, ona karnı tok dersin?
Hele bir bak şu hale!
Zemin gelmiş ne hale?
Gülünür mü bu hale?
Gülme ağla birader!
Kabuldeyken tüm haltlar;
Mahsul almak istersen, ek tohumu tarlaya!
Ekmeden biçmek işi; akıl karı olamaz!
Cennet derken Mevla’ya, etmez misin hiç haya?
Hakka taat yapmayan, umduğunu bulamaz!
Türlü yollar içinde, Hakkın yolu evla da;
Ama zordur anlatmak, şu gerçeği evlada!
Israr etsen ya kızar, ya da sana küserler;
Şayet sen de kızarsan; olur tümü bil a’da!
Gerçek dini bilmeden, uluorta söyleme!
Cahilleri kandırıp, gece, gündüz eyleme!
Ya bu dalda konuşma, ya da öğren doğruyu
Belle Kitap, Sünneti, kıstas eyle söylem’e!
Sefinende yangın var ve azimdir tehlike!
Kaptanlığı tatbik et, fareliğe soyunma!
Yiğitliğe sığar mı, söyler misin şu ilke?
Firar edip gemiden, yaptığını savunma!
Bir gemidir şu hanen, mürettebat ayal’in;
Kim diyorsa o sırf şer;
Hata eder o beşer.
Çok azınca ehli şer;
Vacip olur savaşlar.
Son bulmadan imtihan;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!