Domur domurdu, çiçeklerin.
Sen, böyle ne tez soldun, Ayşe’m.
Pırıl pırıldı, köçeklerin.
Sen, böyle ne tez soldun, Ayşe’m.
Cilveliydin, hayli beterdin.
Sonbahar Geldi
Sonbahar geldi, kapımı çaldı.
Yalan dünya, her şeyimi aldı.
Sana verecek, daha nem kaldı.
Sinsi sinsi, çalıyorsun, dünya.
Sen de gel, hizmet yolunda barışa.
Hizmet edeceksen, buyur yarışa.
Boşa uğraşma, kırışa, kırışa.
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
Kalem üstadın elinde, ok olur.
Istırap mı, yoksa keder mi? .
Bahtım mı, talih mi, kader mi? .
Sarhoş mu,şaş mı, derbeder mi? .
Sor hele, şuna bir derdini.
Boynunu neden, böyle bükmüş.
Bütün sevdiklerim, hain çıktı.
Yön’ümü döndümse, öte baktı.
Bit’li çakal’ın, koynuna aktı.
Sakın, derdimi sormayın, bana.
Güzel’i görünce, gülüm açtı.
Kahpeler, gene kalleşlik etti.
Yedi şehidim, Cennet’e gitti.
Türk Milletinin, canına yetti.
Tokat’ın hesabını, sor Paşam.
Açılım; Aldı gitti, başını.
Tarih boyunca, halktan tepki görmüş.
Bedenlerini, günahlarla örmüş.
İnsanları oraya, şeytan sürmüş.
Günaha hizmet etmiş, sosyal evler.
Her medeniyette, ad değiştirmiş.
Nedir? Bu kinin, nefretin,
Değer miydi? Söyle babam.
Beni yormaktı, niyetin.
Değer miydi? Söyle babam.
Hainlik etmedim, sana.
Anamı da, beleşe aldın.
Balıklama, üstüne daldın.
Çocuklar verip, baba oldun.
Buda mı? Yalan, söyle hocam.
Beni, dünya’ya niye saldın.
ŞILLIK
Boşa, cıvıl cıvıl oynarsın.
Düğmeleri çözmezsin, şıllık.
Şensin, fıkır fıkır kaynarsın.
Benim ile gezmezsin, şıllık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!