Dağlardan gelir, kurşun sesi.
Kahpeler, daraltmış kafesi.
Gidiyor, yârimin nefesi.
Yanıyor, yüreğim yanıyor.
Kurşun yemiş, yatar toprağa.
Sefile vurulmuş, garip marka’sı.
Yalnızdır, kalmamış ki, hiç arkası.
Ağzında mırıldanır, bir şarkı’sı.
Mazlum, mazlum, yaşıyor bu sefil’im.
Nereye varırsa, boynu büküktür.
Sevgi duman’ı, var baş’ımda.
Aşk’a tutuldum, bu yaşımda.
Sarışın’ım durur, karşımda.
Kol’larıma, sarmak isterim.
Boran esiyor, yokuşundan.
Neler oluyor bize, anlamadım.
Bana, puştları anlatsana, baba.
Ben daha, savaşı görmedim kine.
İnsanlar, neden savaşırlar, baba.
Sana, misket alacağım diyordun.
Oraya Doğru
Oraya doğru, ilk adım bu.
Köşede oturan, kimdir şu.
Ak güneşi, görmeyene yu.
Aç gözlerini, gör ey insan.
Olurmu
İtin yatağında, ufakta olmaz.
Ayı inine, kurnaz tilki gelmez.
Gülü sevmeyen, kıymetini bilmez.
Güzelsiz bir yatak, sıcak olur mu? .
Adı üstünde, kara sevda.
Ömrüm, böyle kara bitecek.
Sevdiğim, etti bana veda.
Ömrüm, böyle kara bitecek.
Dedim ki, bu bir aşk oyunu.
Kaderim; Gider, meçhul yollarda.
Hayatım; Çok perişan hâllarda.
Çağlayan, boz bulanık sularda.
Aka aka, ömrümü bitirdim.
Varıp; Sarılmışım, gizem’lere.
Öyle haller var ki, baş’ımızda.
Takoz dolanıyor, taş’ımızda.
İlla mikrop olur, aş’ımızda.
Yesen olmuyor, desen olmuyor.
Haksızlık sürüyor, hat safa’da.
Kafa kafayı, tutmayınca,
İnsan huzur bulmuyor, Anam.
Kucaklaşıp da, yatmayınca,
Yatak sıcak olmuyor. Anam.
Tatlı dillerden, tatmayınca,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!