Evlat;
Tutacaksan, sana öğüt vereyim.
Sen mutlu ol kine, murada ereyim.
Bir iş başında, çalışır göreyim.
Babanın malına, güvenme evlat.
Nasıl bir avratsın? Sen böyle.
Benim düşmanım, senin dostun.
Bu iş nasıl oluyor, heyle?
Benim düşmanım, senin dostun.
Dostlarım ile sen düşmansın.
Yaylalık diye, vardım kapına.
Önüme düşüp, götürdün Şam’a.
Akarı bakarı, dedin sana.
Bu nasıl bir babalıktır, baba.
İşe başladım, bozdun sözünü.
Acı verdin, elem verdin.
Nasıl gülüm deyim, sana.
İntizarla, selam verdin.
Nasıl gülüm deyim, sana.
Hizmeti, dirhemle verdin.
Öksüz, yetimi, soyup yolar.
Nereye gitse, haramı yalar.
Namazını da, dergâhta kılar.
Vallahi bu, nasıl bir Müslüman?
Güzel görse, gözünü ayırmaz.
Dinim, Hak-İslam diyorsun, ama.
Kuran’ı açıp da, bir baksana,
Mealini, iyi anlasana,
Yahu, sen, nasıl bir Müslümansın?
İslam’ın şartı, beş dersin ama.
Bakışların gitmez, gözümden.
Seni sevdim de, ne anladım.
Sarhoş oldum, bir çift sözünden.
Seni sevdim de, ne anladım.
Saçların yaslanmış, omuza.
Sen ne anlarsın ki, sevgiden.
Sen ne anlarsın, özel aşk’tan.
Sen ne anlarsın, böyle meşk’ten.
Asla küsmüyorum, ben sana.
Bir gün, öğrenirsen sevgi’yi,
Neden Yarattın
Görüyorsun, kulların hallerini.
Vuruyor, kırıyor, hep birbirini.
Bir kaplan, yaratmışsın her birini.
Söyle, neden yarattın, kullarını
Saçlarını, tutam tutam yolarım.
El’imde olsa, canını alırım.
Seni öldürecek, bir yol bulurum.
Allah yaratmış, ben sana ne deyim.
Tipine bakmam, canını yakarım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!