Kardeşi, kardeşe düşürdün.
Şimdi; Mutlu oldun mu? Baba.
Allah’ın yolunu, şaşırdın.
Şimdi; Mutlu oldun mu? Baba.
Arsa arsa, paylar eyledin.
Yine efkârlandı, şu dertli baş’ım.
Doğmadan kırk olmuş, baksana yaşım.
Mutlu olmaktı, yalnızca tek düş’üm.
Niye bulamadım, seni mutluluk.
Seninle, yolda gittim, bilemedim.
İki dağ’ın, arası yerin.
Suyun, çağlayıp akar serin.
Çayır çimendir, öten berin.
Ah, moriş oğlan, moriş oğlan.
Meydana çıkta, güreş oğlan.
Muammer ile Emrah
Anası züleyha, baba Hüseyin.
Yürekleri yanar, buzlu su verin.
Ablaları, sizlerde, gölgede durun.
Hak’ka gitti, Muammer ile Emrah.
Şeytan’a uyup da, böyle neyledin.
Mahkemede, ifadeni söyledin.
Hapishaneyi, mekânın eyledin.
Söyle hele, hâlların nasıl mahkûm.
Günde kaç kere, yoklama yapılır.
Karşımda, salınıp gezersin.
Benim, yüreğimi ezersin.
Beni böyle, niçin üzersin.
Vay gülüm, vay gülüm maşallah.
Kâkül’ünü, yüz’e dökersin.
Işık saçan, ela göz’lerinle,
San ki, muhabbet taş’ı gibisin.
Huri melek gibi, yüz’lerinle,
San ki, muhabbet aş’ı, gibisin.
Yeni açan, gonca gül’lerinle,
Daha, gonca gülüm, diyorsun.
Limmili, limmili, limmili.
Goska goska da, yürüyorsun.
Limmili, limmili, limmili.
Bu havayı, kime basarsın.
Cuma gününün, sabah namazı,
İdam ipine taktın, boğazı.
Bu nasıl kadermiş, nasıl yazı.
Kaderin; Seni netti, Miyase’m.
Ömür boyu çektin, çile, cefa.
Gönlümce sevip, alamadım.
Beni sana, kurban ettiler.
Elim, beline saramadım.
Beni sana, kurban ettiler.
Bulandı, aşk’ımın suları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!