ayışığının ağlaması gibi yaşananlar şimdi
içinde haberlerin eridiği bin yeminle
suda yıkanmış kehribar kadar parlak
ve bir heves gibi kendini yitiren gölgesinde
varlığı çoğalır olguların
çoğalır merdivenler güneşe doğru sesinle
her şey kendi imgesini yaratır
bir kır ikindisi yalnızlığı şimdilerde
sükunetin içinden geçtiği
acılar anıları kanatır
su kuyuları, dehlizler
korkuların yuvası gibi saklar kayıpları
ben öyle inanıyorum ki
belki bizler değil ama
bizim çocuklarımız
ya da çocuklarımızın çocukları, çocukları
bir dünya devletinde yaşayacaklar
ülkeler arasında sınırların bulunmadığı
gülüşü gibi yağmurun
bulutların arasında
varoluş ve tükeniş
ikiz kardeşler gibi
ayrımsız birbirinden
ve bulanık bir görüntü
buzlu çiviler üzerinde yürümek gibidir
umutları taşımak yarınlara nedense
ve gülümsemek özünden özgürce
kurşun gibi ağırdır gözlerinde gecenin
ve acılar buğulu camları gibi gökyüzünün
yorgun bir derinliği yansıtır da kimbilir
geniş zamanların insanlarıyız biz
bir kıvılcımın çakmasıyla birlikte
geçmişte başlar sevgimiz ve yürekte
ve geleceğe uzanır zarif bir köprü gibi
sonsuzluğa da uzanır dolu dolu
sonsuzluğa da uzanırız birlikte
her akşam beyoğlu'ndayım
beyoğlu'nda yatıyorum
beyoğlu'nda kalkıyorum
bir köprünün üzerinde
ve geçmişten geleceğe
beyoğlu'nda yaşıyorum
bir istasyon bilirim ben
şehrin orta yerinde ve kalbinde
ve kalbimde benim, kalbimin derininde
bir istasyon bilirim ben
duru bir aşkın göverdiği içinde
vedaların kutsal dualar gibi göğe erdiği
tendeki yanık geçmez yazın belleğinde
ve mutluluk kimlerin ellerinde
bir oyuncak gibi oynanır, bilinmez
uzaklardan göçmen kuşları geldiğinde
gölgeler ve sesler damıtır zamanı
yaşananlar birer anı olsun diye yaşanır
olur da buluşursak bir gün seninle
gözlerin ışıl ışıl olmalı öyle umuttan
liseli bir kız edasıyla dolu olmalısın
saçların örülmüş olmalı mesela iki yanından
öyle bir parlamalısın ki yüzüme öyle
gözlerim kamaşmalı bir ışık demetiyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!