ne kadar çok kelimeyi
ne kadar çok yan yana getirip
cümleler kuruyorsan
yaşamı okuyorsan
umut dokuyorsan
anlamın o kadar derin
yaratır gün batımı özverisinde
uçarı bakışları bencileyin
gözlerin büyüsü bu belli
bir ateş bir kor kızıllık
nar çiçeği düşey ışıkların
baharlamış yarınları umutlar
öze dönük düşünler bilinçlerde devingen
bir bekleyiş süre gider yaşamın karanlığında
tez görünür sevinci ak pak yüreklerin
küflüye dönüşür suskunluğun bıçağı
bir akdeniz kentinin
sokakları gibi yüreğim
öylesine devingen
öylesine sıcak
ve taç yaprakları ilkbaharın
yüzümde
duru bir aydınlığı
daha dünden hazırladım
tente çektim anılara
gölgesinde yaşıyorum
öyle bir yaşamak ki
bendine sığmayan nehirler gibi
bir sonbahar telaşı şimdi
göğü kaplayan bir sır gibi
dökülür yavaş yavaş zamanın ellerinden
limon çiçekleri kayaları delen umut gibi
büyür de büyür elinden çıkmış bir gülüşün
düşünler düşünleri çeker mıknatıs gibi
yağmurumsun
sözlerimsin benim
gözüm, kulağım her şeyim
bir tutam yalnızlıkta
göveren umudumsun
soframda ekmeğim, suyumsun
nice güzelliği
uçurumun kıyısında buldum ben
unutmalar üzerine kurdum her şeyi
her unutma
geçmişe çekilen bir sünger mi acaba
ya da yeniden yaratılması mı anıların
acemi bir duruş kuytuların ortasında
kargaları bile güldüren
yanılgı bir yüklem gibi yüklenilen
gözleri bağlı arayışta
kim duyar sesini gecenin
bu canhıraş haykırışta
ah, siz martı kuşları
ruhumun sırça köşkünde
hüznü kuşanıp bir giysi gibi
ve güneşin erimsel cömertliğinde
denizin keyfini çıkarıyorsunuz sanki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!