duru bir gökyüzü kayıp gider bulutlardan
derin soluklu ve giz dolu
tek başına olmanın sessizliği usulca
sarar buğuları camlarda
salgın yazgıları şehirlerde
fesleğen kokularına karışır
hayali mağaralarda betimlenir gerçekler
zincire bağlı insanlar yüzleri duvara dönük
titreşen gölgeleri görürler gözleri kör
ve yanan ateşlerin oluşturduğu gölgeler
geceler gibi sürgün ışığa
içinde uçurumlar karartının
her anı yeniden yaşayalım desem biraz zor
geçmişi geriye sarmak film gibi
bıçaktan keskin ay ışığı bulutlara konunca
kutsal olan ne varsa akşam saatlerinde
bir özlem ki acılara soygundur
kör gülüşü mağaranın alaca karanlıkta
derin ve içten düşlerin yansıması herşeyim benim
umudum, ruhum, duruşum herşeyim benim
ve herşey bir koşu ötesindeyken herşeyin
içimden kolçaklı gemiler kalkar aniden
kendimi yitiririm dolu dizgin duygulardan
yalnızlık bir damlanın ucuna yapışmışken üstelik
yaz saçaklarında dolunay izleri gizlidir
kış sobaları karlı ateşlerde yanarken
cumbalı evlerin odalarında yanarken kış sobaları
ufkun ufku vurması gibi dar vakitli zamanlarda
yiyecekler telli dolaplarda saklanırken
bir derin ıssızlık sarardı her yanı usulca
yaz ateşinin seyreldiği günler eylül
sarı yaprakların hüznünü taşır gönüller
güz umutları dökülür yollara
gündüzler sürgündür ışığa
gecelerse yorgun bir yüz gibi
bir karanfil düşü damıtır zamanın elleri
kimi zaman
iri yağmurlarla taşar gelir
yaz güneşleri
biz benliğimizi bırakırız usulca
gizli yerlerine kıyıların
anadan üryan kimi zaman
gülen merhabalar bırakıyorum ağaçlara, yapraklara
titrek ve telaşlı insanlara yollarda
geceler yağmur damlası gibi yapışırken
sisli tren seslerine garlarda
bir de taşra aydınlığına sığınsa yazgılar şimdi
gök ekinler tırpanlasa sevdaları hadi bir de
ben imrenir dururum gençliğime şimdi
derim ki ah, o ne gençlikti öyle
ey kendimin kendisi derim kendime
övünebilirsin derim kendinle, övünebilirsin
yaşanan o gençlik senindir böyle
şimdi ben imrenir dururum gençliğime
göğüs kafesini zorlayan çığlıklar hazır
ve kulakları çınlatan umutlar yarınlara
yaz elmasının tadı gibi ekşimtırak
kapılar ve pencereler açılıp kapanırken bir bir
ince meltemler yüzleri yalarken usulca
sevgiye güzelleme zamanıdır şimdi zamanlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!