Tanır gönül...
Yaralıya derdin sorma
Dertli efkarlanir gönül
Karanlık da gölge olma
Yar gölgeni tanır gönül
Yük taşıya mam
Mezarlık dan farkım kalmadı şimdi
Yoruldu beden im yük taşıya mam.
Gençlikte hayaller bir başka idi.
UNUTMA
Nedir bu sitemin nedir bu nazın
Nazlı gül de, gül açmaz unutma
Ömür bir gecenin ölüm sabahın
Gül sabahı şita da açmaz unutma
Kimi bu alemde,gül gibi açar.
İnsan insanlıktan,her daim kaçar.
Kimi düz ovada, yolundan şaşar.
Yolu düz olmayan,yamaç utanır.
YALANDIR
Aldanma dünyanın süslü yanına.
Deryası, denizi, gölü yalandır,
Garip bülbül gibi konma dalına
Yaprağı gövdesi gülü yalandır.
Yorgun Gönül
Gece,bir başka giyer siyahı.
Ruh yorgun gönül,ten yorgun.
Yıldızlar, sönük bekler sabahı.
Ay yorgun gönül, tan yorgun.
BİZİM ELLERDE
Ne ağası kalmış,nede beyleri.
Viraneye dönmüş,bizim ellerde.
Taş üstünde taş yok, yıkık evleri.
Baykuş sahiplenmiş,bizim ellerde.
Eylülde esen bu serin yellerin
Anlamı yok şimdi sen olmayınca
Baharı süsleyen renkli güllerin
Anlamı yok şimdi sen olmayınca
Buz tutmuş yüce karlı dağların
Gidiyorum...
Rüya denen, bu dünyaya.
Geldim ama,gidiyorum.
Hayat boyu,her gün yaya.
Kaldım ama,gidiyorum.
Geceler karanlık şafak atmıyor
Sabahı bekleyen gölgeye döndüm
Derdin nedir diye kimse sormuyor
Ülkeyi bekleyen bekçiye döndüm
Günleri sayar iken zaman geçmiyor
Yolunuza devam edin daha güzel siirler üreteceginizden eminim başarılar.
Halk şiirleri gıdamız ekmek a? her?eyimiz
az öz sade bir uslup
laf olsun torba dolsun diye degil anlasilsin diye yazilmis kutluyorum