Haydi hep beraber lanet okuyalım,
Bildiğimiz bütün bedduaları da
Al Bayraklı tabutlara sarılalım,
Olur mu birilerinin umurunda?
Hayatlarının baharlarında erler
Aldığım nefesim, baktığım gözümsün,
Sen benim ömrümün açan gülüsün,
Yıllarca yolunu bekleyip durduğum,
Gönlüme ilmik ilmik ördüğümsün.
İçimden dışıma yansıyan özümsün,
Işığın olmadığı zifiri karanlıkta,
Çevreni aydınlatabiliyor musun?
Şerefsizliğin kol gezdiği bu ortamda,
Namusunu koruyabiliyor musun?
Gözyaşlarını yüreğinin dibine gömüp,
Uyu, Nihan Eslem, uyu,
Tenha gecelerde büyü,
Tatlı rüyalar gör yavrum,
Cennet bahçesinde yürü.
Günahsızsın melek gibi,
Anadolunun uzak köylerinde yaşayan,
Gariban, sıradan bir ailenin,
İki numaralı çocuğuydu.
Yoksulluk artık canlarına tak etmişti…
Babası ailesini geçindirmek için
Irgatlık ediyor,
Kuşlar her mevsim göç ediyor,
Başka başka diyarlara.
İnsanoğlunun hayatıda
Benziyor biraz kuşlara.
Ana, baba, kardeşleri
Karanlık geceler ışığa hasret.
Kurumuş topraklar yağmura hasret.
Hapiste mahkumlar umuda hasret.
Ayrılık ateşi sönecek elbet,
Kavuşacağız bir gün, yarim sabret.
Gözümü açtığım köyüme
Hasretim bunca zamandır.
Memleket bildiğim şehire
Hasretim bunca zamandır.
İlk huzur bulduğum kucaga,
İslamın şanlı sultanlarının gözbebeği,
Saltanatın payitahtı, gönül incisiydin…
Türklerin değil, bütün dünyanın istediği,
Alnında “Güzel Belde” yazan şehirlerdendin...
Nazından usanmanın mümkün görülmediği,
Binlerce aşığın yegane mekanı sendin...
ilk kurşun susturdu bütün çığlıkları
korku saldı düşmanın göğsüne
şahlandı topyekûn bir millet
kanat çırptı umuda
ve umutlar dalga dalga yeşerip
bir bir dönüşürken hürriyete




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!