Mutlu olduğum an
Hep beni bir boğan saniye vardır
Güldüğüm an
Hep beni ağlatan bir yaşanan an vardır.
Normal olduğum an
Hep bir kargaşa anı yaşatan bir olay vardır.
Gözümün önünden geçmişsin ,
Ben ozamanda tekmişim
Ellerimdeki papatyalar buz tutmuş
Nafile,
Ben ozamanda o bankta tek başına otururken,
Papatyalardan seviyor ,sevmiyor derken
Bir akşam daha saldı gökyüzüne
Sessizliğini.
Bir kararan hava daha sindi
Namlusuna yerleşen silahın
Sessizliğine.
Bir nişan daha alındı
Ey benim aynalarda gülümseyen çocukluğum
Nar tadında umutlar taşıyan çocukluğum
Neydi mahzende taşıdığım
Umutlar neydi gelecekten
Bekeldiğim kardeşlik bi ekmek parçasında
Yarım paydaşlıktı
Sırtımda çıplak bir nefes ,
sesin bir gidip geliyor .
Gözlerim kapkaranlık Sanki bir
tünelin içinde göğsüm daralıyor .
Adın yankılanınca bu kabarmış yüreğimde .
İnceden inceye bir el sırtımı sıvazlıyor .
Bu dünyanın en büyük acısı dır yaşarken nefessiz bir şekilde zamanın boğazına iliklenmesidir nefessiz bir şekilde onca yaşanmışlık hayatına rağmen yaşanmamışlıkların nefesine iliklenmesidir kahredici yaşamın kahredici
Sobanın karşısında oturup izlerdik sıcağı.
Dışarıdaki sessizliğin fırtınasını izlerdik.
Elektirikler kesilince gazlambasının yanında oyunlar oynardık.
Ne güzel günler geçti geleceğimize eskimeyen eksiklikler doldurdu.
Yemeğimizi adımızı aynı yerde yerdik.
Sohbetlerimizi aynı dille yapardık.
Hep bir Çağlayan gibi senin sevdana aktım
Sen ise nehirlerde akan sularda
Kaçıp durdun.
Tükenişi bir aşkın
Nehrin çöllerde kuruyan çiçeklere benzer
Ne bir güneş olabildin
Bana ne olmuş böyle yürüdüğüm yollara
bakınca hep kan...
Unutmuşum yüreğimi dışarda!
Caminin avlusuna ektiğim çiçekler solmuş, gönlümün sol yanı kaynayınca.
Bana ne olmuş böyle ?
Seher vakti alacakaranlık kaplarken bedenimi.
Nerde bu hasret
Sanki elimi tutacakmışsın gibi
Dağlara Çayırlara koşturacakmışsın
Gibi
Nerde bu hasret.
Bak kestaneler pişiyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!