Durmadan harcadığım
şu gözlerimi al kurtar
Şu harflerden tutan ellerimin korkaklığından
Tut kurtar beni.
Evlerin dumanına sarılan kokundan ayır
Nefesimi
Yaşamak zorunlu
Kurtulursa eğer
Aşk bir bahar renginde
Çiçekler sulanırsa
Eğer.
Vefa yorgun dinlendiği aşka
Kağıttanmış kaderi ince bir su misali
Ahşapta kuruyup leke olarak
Kalan bir özlem kaderi.
Bahaneymiş ömürden
Kopan yaşın yaprak gibi ağaçtan
Düşüp tahtaya can vermesi.
Anılar defterinde biriktirdiğim
Güllere karşı bir gül daha
Kondu kuruyan bedenin
Çaresizliğiyle.
Kalemimin yaprakların arasında boş bulduğu
Bir sayfaya daha gülün yaprağından kopan
Küskün çiçekleri açıyor
yine gönül bahçesinde,
Daglar dumanlı güneş açmıyor yoksa,
Yağmurlarmı kederli.
Sonbahar esiyor buğday tanelerinin
Arasından, Mürekkepimmi dökülüyor
tükendiğinde kutsal bir ilahi gibi yalnızlığını içiyor şehir
Çoluk çocuk yaşlı demeden haykırıyor
Kudüs bizim mescidimizdir
Diye.
Yanık bir kokusu var sözlerinde söylenip tükendiğinde
Ağlatıyor tüm yürekleri kardeşlerimizin
Gecenin bu saatinde
Kimdir kapımı çalan
Yoksa Yitirdiğim hüznümmü
Mutluluğu getireceğinimi haber vermek için geldi.
Yıldızlar bir bir gözümden düşerken
Kimki bu hayalim
Sen bir güldün, kokladım içime.
Doya doya bitmez dedim bu aşka .
Lal olunca dil bu aşkda nakaratta.
Ağladı her gece,
değmez bu sözler
bulutlardaki bağrıma.
Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin!
Korkusuz.,lanet olası
Sessizlik, adım,adım seni öldürse
Dahi.
Yalnızlık bekletmeyecek seni,
Rüzgarlarda toz bulutunun arasına sıkışan, Defterindeki lanet olası sessizlik dağılınca
Layık değil miyim sence gerçek bir sevgiye ?
Yalan dedin zaten ölüm kadar gerçeğe .
Tenim beyazlar gibi kefene sarılınca ,
harman kadar topladım merhametimi.
Zincilerden saydım karanlığın içinde ki adını,
gözyaşım damla damla ektiğim çiçeği sulasın diye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!