Sanki uzaklardan beni gözleyen
Derin ve küçük gözler var gibiyim
Bir tatlı söze nefes olmadan
Kendimi ölüme salar gibiyim
Mazi defterinde iz bırakan, günlerin var senin
Çiçekler içinde cennet kokan, güllerin var senin
Açılınca semaya nur dolan, ellerin var senin
Deryalardan daha duru engin, gözlerin var senin
Ölünce Tabutumun üzerine,
" Kırıldı kırılacağı kadar, dikkatli taşınmasa da olur"
Yazdırılsın.
Ne gece
Ne de yazılacak
Anlatamaz sanırım
Sırt sırta vermiş
Özlem ile şiir
Sanki çözümsüz bilmece
Hüzün çöker geceme yokluğunla birlikte
Vicdan var mı, Ay'a atıp astığım yağlı iplikte
Sen söyle beni, millet öyle bilsin
Bir mecliste o mendebur demişsin
Senin o gül çehren baharda yeşillensin
Gül kokan ağzın bal şerbeti içsin
Yoktur yanlışın güzel Müslümansın
Ömür serilmiş önüme, uzun yıllar ise basamak
Belki yeter, belki de yetmez sevdaya ulaşmak
Sevdalı gönüle yakışır mı hiç yarıda durmak
Çıktım yola gözü karattım, geliyorum yalın ayak
Bülbülün gülü sevmesi kaderse, dikenin ki batmak
Kimse bilmez, bilmesin yalnızlığımı
Benimdir kimsesiz yalnızlığım
İmkansız aşk kemirir beynimi
Yüzüm gülerken ağlayacağım
Ağla, ağlamalısın kaderim
Geceleri gök kubbe üzerinde
Binlerce yıldız içerisinde
En parlak yıldızdır, yalnızlık
Bir ağacın binlerce yaprağından
Kuruyarak meçhule savrulan
Sana olan sonsuz aşkımdan
Dünya aşklarına oruç tuttum
Varıp, Bab-ı Reyyan kapından
El bağlayıp huzuruna durdum
Kelimelerim sana olan aşkımın sünneti




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!