Yılmaz Canalan Şiirleri - Şair Yılmaz Ca ...

Yılmaz Canalan

tanrı, bir nazar boncuğu gibi
asmıştır onu, hazanlı
türkiye'mizin göğsüne
İki dirhem bir çekirdek
elinde hep bir gül
dişlerinde vişne tortusu

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

o kadar üzülmüş ki olup bitene
ağzıyla ağlamış her şeye
saçındaki yiv sevgiden
dişlerindeki çatlak acıdan
olsa gerek, ayrılmış ikiye

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

tezcanlı bir serçe havalanıyor
genizle gırtlağın arasından
çırpındıkça güzelleşiyor
değerek ağız duvarlarına

tril tril uzanıyor gökyüzüne

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

odanın karanlığına bakılırsa
birbirimizi seviyorduk
yalanlar yalan olmuyordu karanlıkta söylenince
sen, gecenin bir yarısı
retorik bir romantizm sunuyordun
ben ise geri kalmıyordum bundan

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

günlerden bir gün
tanrı babamızın dünyasında
ben diyeyim geniş ve güzel bir parktır burası
belki itiraz edersin, diyelim bir amfi tiyatroda
hava güzel ve güneşli midir bilemeyiz şimdilik
ama ansı biraz, ben kasvetli havaları severim

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

1+1 evi olanlar kedi besliyor
2+1 de oturanlar köpek
fakat kırk odalı şatoda yaşasa da kişi
gelmiyor aklına
yavru bir domuzu beslemek

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

yurdum, öpülmemişsin hiç
okşanmamış saçların yurdum
şefkatli bir kucak aramışsın bin yıl
gün olmuş bulmuşsun ya tesadüf
şöyle kallavi kollarınla açıp
kardeşine sarılamamışsın

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

çocuk olsam inanmazdım
dünyanın zor güllerin kokmadığına
çünkü inanırdım her şeye
geçip giden günlerin güzelliğine
anneme inandığım kadar
inanırdım kiraz ağaçlarına

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

kumsalda ikindi vakti
balaban bir çocuk
izlemekten sıkıldı sahili
ani bir kararla dönüp
bir kent inşa etti

Devamını Oku
Yılmaz Canalan

arar arar dururum
ortasını geçtim ömrün
sorarım, insan nedir?

insan insan derim de
gariptir bahar bulurum

Devamını Oku