ruhumda azgın fırtınalar
nuh gelsin görsün
onun olsun avuntu
gölgelere şüphe çaktım için için
leyla gelip güneşimi götürsün
bana itaat edeceksin
emirdir söylediklerim
asyaya bak heryerde yüzümü göreceksin
kaldır kafanı
şafak benim
kankırmızısı akarken ırmaklar
dün umutlarından uçtum
bembeyaz ufuklara
bir başka kışa kaldı sevgin
başka umutlara
dün hayalerinden düştüm
haber saldım musaya isaya ibrahime
bıraktılar yine beni kendi halime
musaya inen on emirde on kelime
darda kaldı yinede
isayı çarmıha gerdiler
gülümsemeliydi belkide
bir türkü gibi söylediğim ömrümü
şu düzeni bozuk dünyamı
sana küf kokan:
zincir kokan
ellerim kadar soğuk mektubumda anlatıyorum.
her sabah kapımı çalan
şah cihan yalancıdır
benim o koca sevdanın sahibi
şah cihan aldı sözlerimi
dikti sevgilime gözlerini
o yalancıdır sevgisi benim sevgim
yargılayacak tarih edepsizliğini
benden git
bir içim çay kadardı aşkımız
biz böyleyiz işte
bir oyun gibi aşka bakışımız
ben sevdalıyım sana
seni sevmek için tüm sebebler var bende
sürgün yemiş şu kalbim sana
korkulu bir gecenin karanlığı var bende
umut kesesinde tek akçem kaldı
ürkek bakışlar ardında
yeşimce nefes alan nesin sen?
sana su desem akar gidersin
soğukça ahlar da akar yüreğinden
kıvırcık saçları vardı çocukluğunda
dilinde hep benim adım
duygular vurulmuş sızlanışında
bir erkek gibiydi bana telaşında
yeni doğmuş bir aşkın kucağında
anam nazlıdır dedi
iyişairsin vesselam şiirlerini şarkı sözü olarak satmayı düşünmezmisin