Bensiz akşamlarda,
kalan gemileri çeker sahilden gariot baba.
ıssızlıklar sahilde kalır,
dümeni kırınca rota...
Sana gelirim.
Gün gelir, aklında sabahlarım.
kaçıramazsın beni hiç bir köşenden.
Ortasında dururum çaresizliğin.
Aşkı senden gizlerken mavi periler.
Gün gelir,rüyalarında ağlarım..
Sarı saçlı gemiler geçer limandan
Aklıma gelince sesi sevdanın.
Bir sen olurum kendimde
Bir de alabildiğine gizem.
Yağmur yağar aklıma gelirken ötesi aşkın.
Kendi yağmurlarım olurum.
Kabul hayat
Sevmek son baharlara kaldıysa,
Bu mevsim göç yoksa sevda ülkesine,
Beni,
Beklemekten yapılma bir adam yapmaksa muradın,
Giderken halıda bıraktığın tozları da götür.
Unutamıyorum yoksa bırakılmışlığını ellerimin
Uzun asırlardan sonra bulduğum aşkın
Nasıl sileceğim çaresiz beklemelerini bu deliliğin.
Hasreti bekliyorum
Gitme, gidersen yıkılır bu şehir.
Semtlerinde lale satmaz güzel yüzlü çocuklar.
Martilar bile simite küs konar iskele direklerine
Burunları kızarmış çocuklar geçiyor sokaktan,
Babam,
ellerinde narçiçekleri uzatıyor anneme.
Ben,
çocukların çelimsiz adımlarında
Yürüyüş provaları yaparken yeni ayakkabılarımla..
Sen de haklıydın,
Ondandır, sana kızamadığım…
İnsanın, görüp dokunarak yaşadığı,
Makul yalanlara inandığı,
Alıştığı kalıplarla insan ayıkladığı,
Kalbi yerine aklıyla ağladığı,
Söz bitti!
Artık bu deruni yerde
Konuşmaklar nicedir yakışmaz kimselere.
Kaldı her yamaçta birkaç sağır kelime,
Tamamlanmamış cümleler kalır,
Ağır …
akşamları konuşurdu, dilinde bolca küfür,
yağmuru beklerdi belli ki, pörtlemiş gözleriyle..
şemsiyeyi iki kişilik açardı, acıların altında.
eski kadehleri kırmaktan elleri paramparça...
gülüyordu elbet, bilmem ki, göz torbaları doluca,
üstünde eski püskü anıların dağınık saçları.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!