Sarılmaz derdinle yaktın gönlümü
Kapanmaz yaramın sebebi sensin
Karaya buladın mavi göğümü
Üstüme yağan karın sebebi sensin
Devam etmeyecek…
Daha nem olasın ?
Mevlana’nın Şems i
Yunus’un Taptuk Emre’si
Nazım’ın Pirayesi varken..
Kuşlarla konuşuyorum bu günden beri
Göçmen kuşlarla
Senin kentinden uçup gelmişler
Kanatlarında, kokun.
Gözlerinde, o cennet çehren.
Kuşlarla ağlıyorum bu günden beri….
Simdi bu yorgun saati sana hediye ediyorum.
Tükenmiş dakikalarımı..
bu, şapkam.
bu, ceketim..
yokuşlarında titreyen yaşlı dizlerim..
hepsini sana hediye ediyorum.
Mavidir ellerin,
Ellerin mavi.
Ruhumun kuşlarının sahibi.
Hülyalar ülkesinin sahibi kadın merhaba.
Adın lal’dir dilimde.
Bütün gövdemde ağırsın.
Nemrudun ateşi yakar
Kalbin kırılırsa gerçeğe
İşte böyle yanıldı insan
Olmayan bir hayale
Sevmek denilen yosma
Ve inanmak adi kahpe
hangi maskenin ardına saklanırsan...
gördükleri yine senin yüzündür.
Kaç güvercin uçurursan uçur semaya.
Zindanın yine de senin gönlündür.
Beni dış kapında sakla.
Yalnızlığının eteği olsun yatağım.
Gönül bahçenin dış avlusu olayım.
Gül bahçende yabanıl ot olmaya razıyım.
Saklardım kendimi her kelimende.
Burnuna koyduğun havucun çürümesine mi yansam, deli bahar gelince erimesine mi kardan adamın.
Gittin ya gideli.
Ben hep kardan adamım.
Sus Mustafa!!
İyi ya, daha ne istersin,
Ağlayıp durma karşımda !
Ben sana demedim mi dudağı boyalıdan yar olmaz deyi..
Sen değil miydin, ‘onun ruhi ruhumdan, yarasi yarama denk he vala’ diyen…
Sen değil miydin, ‘o gülir ben deyirem sanki bahardır’…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!