Milattan önce 2000 yıllarında Anadolu’da Luviler yaşamış. Hititlerle beraber var olmuşlar, ancak biraz Hititlerin gölgesinde kalmışlar, biraz da kendileri böyle olmasını istemişler. Çok önemli bir uygarlık oldukları ve bu uygarlığın evrenin, yeryüzünün ve insanlığın var oluşuna ilişkin çok önemli bilgilere sahip olduğu yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Luvi sözcüğü Hitit dilinde “ışık insanı” demektir. Zaten günümüzde de birçok dilde “lu” kökü ışık anlamında kullanılır. İngilizce de light Almanca da licht, Latince de lüx gibi. Alev sözcüğü de ışığın kaynağındaki yansımaya verilen isimdir. Anadolu da sadece Luviler yok; Likyalılar da var. Likya ışık ülkesi demektir. Aleviler de Safavi savaşları sırasında kendilerine uygulanan büyük katliamlar öncesine kadar kendilerine ışık taifesi olarak adlandırdılar, ancak ışık taifesi katli vacip hale gelince mecburen isim ve kisve değiştirdiler. Ama isim ve kisve değiştirirken özlerine sadık kaldılar ve bir kelime oyununun arkasına sığınıp varlıklarını bir müddet daha gizlemeyi denediler. Alevi sözcüğü o zamandan itibaren kullanılmaya başlandı.
su da kimi zaman yatağında akarken çok olmak çoğalmak ister ancak toprak ana her an kendisini emerek bu çok olmayı dengeler kimi zaman ise üstün gelir suya onun için akış debisi düzenli bir su(dere, ırmak, akarsu, sel..vs) her zaman toprak ana ile uyumlu sürdürür hayatını...
mümkündür gidilen yerden geri dönmek
ancak
geri dönülmemek üzere gidilen yere dönmek ise zulümdür.ben hiç bu noktada olmadım olanlaraı gördüm sonuç mu? = hazin...
Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
Zira senin üstünde de otlar bitecek...
favorimdir ömer hayyam.. :)
Kendi içinde çok değişik şekilleri ve çeşitli özellikleri bulunan şelpe tekniğinde, elin bütün tellere yukarıdan aşağı ve aşağıdan yukarı vurulması gibi iki temel fonksiyon vardır. Vuruş şekli, ifade ve tını olarak farklı anlayışta olan bu iki fonksiyon, kendi içinde de çeşitli özellikler göstermektedir...
Şelpe bağlama çalma tekniğidir....
bağlama ile insan vucudu arasına aracının girmemesi...ki en güzel tanımlama bence bu...
en önemli temsilcileri hasret gültekin dir ancak günümüzde ise erdal erzincan, erol parlak profesyonelce yapıyolar bu işi...ve artık müzik okullarında da öğretiliyor
ha bu arada bende çalmaya çalışıyorum.. :))
genelde vermemeye dikkat ederim çok ısrar ederler ise yeni bir kitap alıp veriyorum şimdiye kadar verdiklerimde geri gelmedi..! !
sizce de vermemekte haklı değilmiyim :))
düşünüyorum öyleyse varım
var olabilmek için düşünebilmek gerek
bu düşünce pragmatis olmalı
kendimizden başlayıp toplumu ve yaşamı anlayabilmek için düşünmeliyiz...
bir gün şu dünyadan göçüp gidersem
boşa gider de göz yaşların ağlama
yok olur benliğim çürürse beden
boşa giderde göz yaşların ağlama
bazı bazı mezarıma gelesin
dileğim kabuldur bunu bilesin
ben murat almadım bunu bilesin
boşa gider gözyaşların ağlama...
bağlama mızrap veya tezene olarak adlandırılan alet ile çalınabildiği gibi sadece el ile parmaklar ile de çalınabilir ki buna da şelpe tekniği denir
Benim dedem mızrap olarak gül ağacından yaptığı ağacı kulanıyomuş...
Sen Yine Seni Sev Zaman unutup beni Bırakır sokaklara Sessiz oluyor insan Böyle durumlarda Yürüdüğüm yol değil Gidişin üşütür beni Konuşamıyor insan Böyle havalarda Her şey değişir ama Eskimiyor acılar Yaşayan bilir anca ...
aleviler
19.06.2006 - 16:12Milattan önce 2000 yıllarında Anadolu’da Luviler yaşamış. Hititlerle beraber var olmuşlar, ancak biraz Hititlerin gölgesinde kalmışlar, biraz da kendileri böyle olmasını istemişler. Çok önemli bir uygarlık oldukları ve bu uygarlığın evrenin, yeryüzünün ve insanlığın var oluşuna ilişkin çok önemli bilgilere sahip olduğu yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Luvi sözcüğü Hitit dilinde “ışık insanı” demektir. Zaten günümüzde de birçok dilde “lu” kökü ışık anlamında kullanılır. İngilizce de light Almanca da licht, Latince de lüx gibi. Alev sözcüğü de ışığın kaynağındaki yansımaya verilen isimdir. Anadolu da sadece Luviler yok; Likyalılar da var. Likya ışık ülkesi demektir. Aleviler de Safavi savaşları sırasında kendilerine uygulanan büyük katliamlar öncesine kadar kendilerine ışık taifesi olarak adlandırdılar, ancak ışık taifesi katli vacip hale gelince mecburen isim ve kisve değiştirdiler. Ama isim ve kisve değiştirirken özlerine sadık kaldılar ve bir kelime oyununun arkasına sığınıp varlıklarını bir müddet daha gizlemeyi denediler. Alevi sözcüğü o zamandan itibaren kullanılmaya başlandı.
çok olmak isterken yok olmak
19.06.2006 - 15:55su da kimi zaman yatağında akarken çok olmak çoğalmak ister ancak toprak ana her an kendisini emerek bu çok olmayı dengeler kimi zaman ise üstün gelir suya onun için akış debisi düzenli bir su(dere, ırmak, akarsu, sel..vs) her zaman toprak ana ile uyumlu sürdürür hayatını...
okyanus
19.06.2006 - 15:52derinlik ancak güvensizlik
okyanus
19.06.2006 - 15:50ADA'nın alt edemediği su kütlesi...
ada
19.06.2006 - 15:49okyanusun alt edemediği kara parçası
yaşamın amacı
19.06.2006 - 15:45anlamlı ve coşkulu bir yaşamdır yaşamın amacı.
ne kadarıdır peki yaşadıklarımız:((malesef pek azı..
Şelpe
19.06.2006 - 15:44erdal erzincan'ın anadolu kasedi
erol parlak'ın bağlama beşlisi kasedi...
geri dönmek
19.06.2006 - 15:41mümkündür gidilen yerden geri dönmek
ancak
geri dönülmemek üzere gidilen yere dönmek ise zulümdür.ben hiç bu noktada olmadım olanlaraı gördüm sonuç mu? = hazin...
ömer hayyam
19.06.2006 - 15:34Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
Zira senin üstünde de otlar bitecek...
favorimdir ömer hayyam.. :)
Şelpe
19.06.2006 - 15:32Kendi içinde çok değişik şekilleri ve çeşitli özellikleri bulunan şelpe tekniğinde, elin bütün tellere yukarıdan aşağı ve aşağıdan yukarı vurulması gibi iki temel fonksiyon vardır. Vuruş şekli, ifade ve tını olarak farklı anlayışta olan bu iki fonksiyon, kendi içinde de çeşitli özellikler göstermektedir...
Şelpe bağlama çalma tekniğidir....
bağlama ile insan vucudu arasına aracının girmemesi...ki en güzel tanımlama bence bu...
en önemli temsilcileri hasret gültekin dir ancak günümüzde ise erdal erzincan, erol parlak profesyonelce yapıyolar bu işi...ve artık müzik okullarında da öğretiliyor
ha bu arada bende çalmaya çalışıyorum.. :))
kitaplarını kimseye vermemek
19.06.2006 - 14:50genelde vermemeye dikkat ederim çok ısrar ederler ise yeni bir kitap alıp veriyorum şimdiye kadar verdiklerimde geri gelmedi..! !
sizce de vermemekte haklı değilmiyim :))
ölüm
19.06.2006 - 14:48Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana
Geldim
Kaldım
Güldüm
Öldüm... nazım hikmet'ten
hüzün
19.06.2006 - 13:04hüzünlerim çıkış yolumdur :))
gül
17.06.2006 - 19:56her çiçek GÜL olmaz
her insan bir olmaz..
gül
17.06.2006 - 19:55gül
hem güle gül,
hem gül;
sen güle gülemiyorsan;
neden gülsün,
sana gül...!
Kel
17.06.2006 - 15:54maden olan yerden otun bitmediği..mantığını seviyorum
çünkü benimde sonun kel olmak :))
düşünce
17.06.2006 - 15:50düşünüyorum öyleyse varım
var olabilmek için düşünebilmek gerek
bu düşünce pragmatis olmalı
kendimizden başlayıp toplumu ve yaşamı anlayabilmek için düşünmeliyiz...
kapıyı çarpıp gitmek
17.06.2006 - 15:14o an ki kızgınlığın zavallı kapıya ödettirilmesi.. :)
düşler sokağı
17.06.2006 - 15:13bi de düşler sokağı bana hep hüzün 'ü çağrıştırır..
düşler sokağı
17.06.2006 - 15:13üç albümü ve sevdan bir ateş oldu bende...
türkü
17.06.2006 - 14:50bir gün şu dünyadan göçüp gidersem
boşa gider de göz yaşların ağlama
yok olur benliğim çürürse beden
boşa giderde göz yaşların ağlama
bazı bazı mezarıma gelesin
dileğim kabuldur bunu bilesin
ben murat almadım bunu bilesin
boşa gider gözyaşların ağlama...
uykuda sıçramak
17.06.2006 - 14:43uykuda sıçradığım anda uyanıyorum ve etlerim diken diken sanki koca bi yerden düşmüş gibi oluyorum
acab neden? :))
divriği
17.06.2006 - 14:20rivayet odur ki divriği imparatorluğu varmış :)
bağlama
17.06.2006 - 14:16bağlama mızrap veya tezene olarak adlandırılan alet ile çalınabildiği gibi sadece el ile parmaklar ile de çalınabilir ki buna da şelpe tekniği denir
Benim dedem mızrap olarak gül ağacından yaptığı ağacı kulanıyomuş...
Toplam 244 mesaj bulundu