Sultan Fatih Yağcı Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • en olmak

    30.10.2006 - 17:30

    hiç olmak..
    'en' denilince neden yükseklik akla gelirki..
    alçaklıkta bir 'en' dir..

  • bir kaşık suda boğmak

    30.10.2006 - 17:22

    he işte!
    aradığım terim bu benim;
    mümkünse bir kaşık suda boğulmak istiyorum!

  • bağırmak

    30.10.2006 - 17:20

    denizin altında
    avazım çıkana kadar; gulugulugulu...!

  • Asılmak

    30.10.2006 - 17:19

    hayır..
    dayanamam ben;
    halatı boğazıma geçirmeyin
    bir öneri: saç telimi dar ağacına bağlasam
    ve
    altımdaki sandalyeye öyle tekme atsanız; olur mu?

  • kalite

    30.10.2006 - 17:07

    çuvaldız ebat olarak iğneden büyüktür;
    ama iğne daha çok acıtır..
    arada kalite farkı var..

  • üzülmek

    30.10.2006 - 17:01

    insan-ca bir duygu..

  • morâL

    30.10.2006 - 16:57

    Türkçede sık kullanılır
    'moralini bozulmak' 'moralsizlik' vs..
    işte bu sık kullanılan kelimeyi biraz eşeleyince bakın nasıl bir anlam çıkıyor.
    'moral' fransızca bir kelime olup latince 'moralis' kelimesinden fransızcaya geçmiştir.
    fransızca sözlük anlamı (ahlak gücü, zorluklara direnme gücü) dür.
    hali hazırda bir gücü temsil eder.
    'moralin bozulması'
    direncin kırılması anlamına gelir ki;
    insanın karşılaştığı zorluklar ne kadar büyük olursa olsun
    yılmaması
    moralinin; ahlak gücünün yüksek olmasıyla bağlantılıdır..
    'moral' bir nevi iç direniştir..
    lakin
    etrafımızdaki moralleri çoğunlukla yüksek olan insanlara baktığımızda
    üzüldüklerinde,
    keder fırtınalarına kapılıp,
    pesimist maskelerinin en karasını giydiklerini görürüz..

  • asfalt

    30.10.2006 - 14:50

    'asphalton' (çökmez)
    eski yunancada
    'sphalein' çökmek, göçmek anlamlarına geliyor..
    batı dillerine ve türkçeyede yunancadan geçmiş..

  • ev yapımı şarap

    30.10.2006 - 14:36

    çocukken
    babaannem 'karadut' u fazla yemeyin derdi.
    sarhoş eder falan diye..
    bizde yer durur ondan sonra sarhoş taklidi yapardık.. :))
    o geldi aklıma

  • ev yapımı şarap

    30.10.2006 - 14:30

    kaçak rakı olayına dönmesin sonra?
    yasal mı bu iş? :)

  • asfur

    30.10.2006 - 14:22

    Asfur talli min şibbek we elli yâ lûlû
    Habbini 'andek habbini dahlek yâ lûlû..

    Bir kuş baktı pencereden 'lûlû' diye seslendi..

    kardeş türküler.

  • abdal

    30.10.2006 - 14:02

    'bedel' kelimesinin çoğulu..
    sufî hiyerarşisinde bir rütbe aynı zamanda..
    evet 'aptal' ile aynı kökten hatta aynı mânâda..
    'aptal' türkçede amaçsız, aklın dumûra uğraması
    zihinsel geri kalmışlık manasında kullanılırken
    'abdal' hâlihazırda ödenen bir 'bedel' dir..
    kapı kapı dolaşan dilenci derviş anlamı dışarıdan görünen anlamıdır...
    tasavvufta..

  • nasihat

    30.10.2006 - 13:46

    Zarfın içinde piton yılanı varsa; pulu sakın yalama..

    anlayan beri gelsin..

  • adolf hitler

    30.10.2006 - 13:42

    Henüz siyasete girmeden önce
    Viyanada
    boyacılık ve amelelik yaparak geçimini sağladığını biliyor muydunuz?

  • İSTİHARE

    30.10.2006 - 13:34

    islam dininde 'iştişâre'(danışmak) nin kardeşi olarak nitelendirilir.
    bazıları 'rüya ile amel mi edilir' diye karşı çıkıyor.
    evet edilmez.
    et diyende yok zaten.
    kelime anlamı 'hayır dilemek' tir..
    duadır yani..
    istişâre ve istihâre birbirlerinden ayrılırsa eksik olur.
    İslam herşey gibi
    alınan kararında 'çift yönlü' olmasını ister.
    bir tanesi (istişare)
    dünya hayatına bakarken pencerenin
    diğeri (istihare)
    ahiret hayatına bakıyor..

  • nusrat fateh ali khan

    30.10.2006 - 13:20

    http://content.bolt.com/uploads6/audio/streams/8/4/1/1/4/3/841143/music/1162140481413.mp3

    bende ki
    bencillik işte.. gönül istiyor ki herkes dinlesin..

  • şarap

    30.10.2006 - 12:15

    Biz sarhoş iken
    henüz üzüm yaratılmamıştı..

    der ibn-i Farîd
    bir arkadaş Fatih Sultan Mehmed'in de şaraba meyli olduğunu
    ve
    hatta şarap içenleri muhafaza ettiğini yazmış..
    yani kendi içtiği şaraba delil getirmiş aklı sıra..
    şarap bir teşbihtir halbuki divan edebiyatında.. çok sık kullanılır;
    'aşk' ın da 'şarap' gibi insanın aklını başından almasına bir atıftır..
    Selçuklular zamanında bir süre resmi dil olarak kullanılmış farsça..
    Hatta farsçayı Türkler (selçuklular ve osmanlılar) ihya etmiş,
    ayakta tutmuş desek yeridir.
    bugünün ingilizcesi gibi bir şeydi o zamanlar..
    dolayısıyla
    Fars edebiyatında kullanılan ŞARAP tasvirininde Türklere geçmesi kaçınılmazdı..
    durum bundan ibâret..
    az biraz daha cesareti olsa bu malum kişinin
    Sultan Fatih'in şarap içtiğini söyleyecek..
    Lütfen;
    sen sadece ironi yap, böyle bilgileri süzmeden sunma ortalığa..
    Parmağa değil; Parmağın gösterdiği yöne bakılması dileğiyle..

  • küçük iskender

    30.10.2006 - 10:49

    Yazdıklarının bir erkeğe yazıldığını düşünmek..
    ah!
    işte bu yüzden okuyamıyorum yazdıklarını..

  • Aristo mantığı

    30.10.2006 - 10:41

    Eğer Ali'ye tokat atarsan;
    Ali de sana tokat atar...
    Ali sen tona tokat attığın halde sana tokat atmazsa
    mantıksız hareket etmiş olur..
    değil tabi;
    aristo mantığı günlük hayatta bütün insanların bilip kullandığı mantıktır..
    bildiğimiz sıradan düz mantık yani..

  • Ayine

    30.10.2006 - 10:31

    bu kelimenin de kökeninde bir 'ayn' (göz) var..
    bildiğimiz ayna, gözün kendini görmesi yani..
    bakanak..

  • kıskançlık

    30.10.2006 - 10:23

    'kısganmak','kızganmak' cimrilik etmek..
    ne alâkası var?
    şöyle ki;

    'kız'ganmak.
    kız kelimesi eski türkçede 'evlenmemiş kadın' anlamının dışında
    'pahalı, kıt' anlamlarına da gelmektedir.(bunun saçı uzun aklı kıtlıkla bir alakası yok)
    dolayısıyla kıskançlığın;
    kendinde olan şeyleri cimrilik, hasetlik edip başkasına vermemek
    ve
    kendinde olmayan, ulaşamadığı kendince 'pahalı' olan şeylerin kendisinde olmasını istemek
    gibi
    çift yönlü bir anlamı var..

    günümüzde sık olarak kadın erkek ilişkilerinde kullanılan bu kelimenin
    bu anlamını da
    siz düşünün artık..

  • Muhammed Ali Clay

    29.10.2006 - 23:47

    Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler....

    sadece boksör değil aynı zamanda bir 'mütefekkir'dir kendisi...

  • bilim adamları

    29.10.2006 - 23:38

    aynı bilim adamı
    Descartes’in orta parmağını,
    Napoleon’un penisini,
    Haydn’ın kafasını,
    Mozart’ın kafatasını ve saçlarını,
    Kolomb’un kemiklerini,
    Lenin’in beynini Beethoven’in saçlarını vesaire, vesaire inceleme altına almış...haberde aynen böyle yazıyordu; atmasyonsa habercinin atmasyonu benim değil.

    ben zeki olmak, yetenekli olmak, dahi olmak istemiyorum!
    mezarda da rahat yok baksanıza..

  • wolfgang amadeus mozart

    29.10.2006 - 23:30

    bilimadamları saç telini inceliyor..
    dna sına bakıp
    ölüm sebebini
    piyanodaki kabiliyetinin sırrını çözmeye çalışıyorlar..
    belkide klonlarlar onuda..

Toplam 3332 mesaj bulundu